Anasayfa
HERKONU KAPI*
İletişim
Sohbet Odası
Sesli Şiirler
Arama
Giriş yap
Kayıt Ol
Yasaklanma Sebebi
Sevdiğim Sözler
Site Puanı : 
Rep Puanı : 
SOS! OTİZM - Otizm ve İletişim Problemi Olan Çocukların Eğitimi (Okumanızı tavsiye ederim.)
Yurtdışındakiler kitabı http://www.tikla24.de adresinden temin edebilirler.
KİTABIN ARKA KAPAK YAZISINDAN;
…Dokuzuncu ayda emeklemiş olmak, onbeşinci ayda birkaç küpü üstüste koymak, onsekizinci ayda birkaç kelime etmek gibi gelişim aşamaları, beynin bu işlevlerle ilişkili bölgelerinin olgunlaşmasının işaretleridir. Bu işaretleri görmek, anne-babayı ve doktoru rahatlatır.
İşler yolunda gitmeyip, bazı gelişim aşamaları zamanında gerçekleşmezse, gelişimde bir gecikme veya sapma kuşkusu doğar.
Gecikmenin sebebleri ve biçimleri muhtelif olsa da, bu kitap kapsamını ilgilendiren gecikme, çocuğun iletişim ve ilişki kurma becerilerinin zamanında ve uygun biçimde ortaya çıkmamasıdır.
İletişim bozukluğu dendiğinde, ilk akla gelen „konuşma gecikmesi“dir. Otizm, dikkat problemi, işitsel bozukluk v.s. gibi terimler, iletişimin uygun bir şekilde gelişmediği bir durumun sebebi olarak ortaya atılan teşhislerdir. Teşhislerin hangisinin duruma uygun olduğu bir yana, hepsinin neredeyse ortak paydası, „konuşma gecikmesi“dir.
…Konuşma becerilerinin ortaya çıkması, cümlelerin uzaması, iletişim sorunun çok temel bir yanının artık aşıldığı anlamına gelir. İletişim ise, sadece konuşmayı degil, insanlararası ilişkiyi sağlayan her türlü yöntemi içerir. Belki en önemlisi, iletişimin ihtiyaç ifade etmekten öte, „laf olsun“ ya da „hatır icin“ yapılan, gündelik dilde „muhabbet“ olarak adlandırdığımız her türlü alışverişi içermesidir. Sözlü ya da sözsüz iletişim temelleri olan dikkat ile sözcük tanıma ve söyleme, iletişimin sonraki aşamalarına geçişin başlangıcıdır.
Değerli arkadaşım ve meslekdaşım İnci Vural, iletişim becerilerinin gelişiminde sorunlar yaşayan çocuklara ve ailelerine yardımcı olacak bu kitabın önemli bir ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorum.
Hayata iyi bir başlangıç yapmak için çocuklara ve anne-babalarına destek olmamız, el vermemiz gerekiyor. Elinizdeki kitabın böyle bir işlevi olacaktır.
Prof. Dr. YANKI YAZGAN´ın sunuş yazısından
Yurtdışındakiler kitabı http://www.tikla24.de adresinden temin edebilirler.
KİTABIN ARKA KAPAK YAZISINDAN;
…Dokuzuncu ayda emeklemiş olmak, onbeşinci ayda birkaç küpü üstüste koymak, onsekizinci ayda birkaç kelime etmek gibi gelişim aşamaları, beynin bu işlevlerle ilişkili bölgelerinin olgunlaşmasının işaretleridir. Bu işaretleri görmek, anne-babayı ve doktoru rahatlatır.
İşler yolunda gitmeyip, bazı gelişim aşamaları zamanında gerçekleşmezse, gelişimde bir gecikme veya sapma kuşkusu doğar.
Gecikmenin sebebleri ve biçimleri muhtelif olsa da, bu kitap kapsamını ilgilendiren gecikme, çocuğun iletişim ve ilişki kurma becerilerinin zamanında ve uygun biçimde ortaya çıkmamasıdır.
İletişim bozukluğu dendiğinde, ilk akla gelen „konuşma gecikmesi“dir. Otizm, dikkat problemi, işitsel bozukluk v.s. gibi terimler, iletişimin uygun bir şekilde gelişmediği bir durumun sebebi olarak ortaya atılan teşhislerdir. Teşhislerin hangisinin duruma uygun olduğu bir yana, hepsinin neredeyse ortak paydası, „konuşma gecikmesi“dir.
…Konuşma becerilerinin ortaya çıkması, cümlelerin uzaması, iletişim sorunun çok temel bir yanının artık aşıldığı anlamına gelir. İletişim ise, sadece konuşmayı degil, insanlararası ilişkiyi sağlayan her türlü yöntemi içerir. Belki en önemlisi, iletişimin ihtiyaç ifade etmekten öte, „laf olsun“ ya da „hatır icin“ yapılan, gündelik dilde „muhabbet“ olarak adlandırdığımız her türlü alışverişi içermesidir. Sözlü ya da sözsüz iletişim temelleri olan dikkat ile sözcük tanıma ve söyleme, iletişimin sonraki aşamalarına geçişin başlangıcıdır.
Değerli arkadaşım ve meslekdaşım İnci Vural, iletişim becerilerinin gelişiminde sorunlar yaşayan çocuklara ve ailelerine yardımcı olacak bu kitabın önemli bir ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorum.
Hayata iyi bir başlangıç yapmak için çocuklara ve anne-babalarına destek olmamız, el vermemiz gerekiyor. Elinizdeki kitabın böyle bir işlevi olacaktır.
Prof. Dr. YANKI YAZGAN´ın sunuş yazısından
