HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

Mistik Bilgiler FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme


Join the forum, it's quick and easy

HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

Mistik Bilgiler FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme

HERKONU FORUM SİTESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HERKONU

Similar topics


      Mistik Bilgiler

      reco_54
      reco_54
      Ödüllü Üye
      Ödüllü Üye


      Kayıt tarihi : 12/03/08
      Erkek
      Mesaj Sayısı : 1666
      Burç Sembolü : Terazi / 24 Eylül - 23 Ekim
      Yaş : 53
      Mesleği : Otomativ
      Medeni Durumu : Evli
      Çocuk Sayısı : 1
      Eğitim Durumu : Lise
      Yaşadığı Şehir / Ülke : Bursa
      Resim Resim : ---
      Yasaklanma Sebebi Yasaklanma Sebebi : ---
      Sevdiğim Sözler Sevdiğim Sözler :
      İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
      Site Puanı Site Puanı : 583
      Rep Puanı Rep Puanı : 81

      Mistik Bilgiler Empty Mistik Bilgiler

      Mesaj tarafından reco_54 Cuma 07 Ağus. 2009, 7:59 pm

      Mistik Bilgiler 400718993875
      Dünyanın En Eski Haritası

      İspanya’nın kuzeyindeki Navarra bölgesinde, yaklaşık 14 bin yıl önce yapıldığı tahmin edilen bir harita bulundu.
      Arkeologlara göre dünyanın eski haritası olan çizime, Abauntz’daki bir mağaranın içinde rastlandı.

      Telegraph gazetesinde çıkan haberde, kaya üzerine oyularak yapılan haritanın, yaklaşık 18′e 13 santimetre ebadında olduğu, yaşanan bölge civarındaki dağ ve nehirlerle av ve yiyecek için uygun alanları gösterdiği belirtildi.

      Araştırmayı yapan Zaragoza Üniversitesi ekibinden Pilar Utrilla, uzun süre incelenen çizimin, bölgeyi gösteren bir eskiz olduğundan kesinlikle emin olduklarını söyledi.

      Eskizin hangi nedenle çıkarıldığını bilmediklerini ifade eden Utrilla, bölgedeki yiyecek ve av alanlarına ulaşılmasında kolaylık sağlanmasının amaçlanmış olabileceğini kaydetti.




      Mars’taki Gizemli Taş
      Mistik Bilgiler 387605868875

      Mars’ta, yüksek çözünürlüklü kameralarla çekilen görüntülerde tesadüf eseri ortaya çıkan dikilitaş biçimindeki gizemli bir kaya, tüm dünyadaki komplo teorisyenlerini heyecanlandırdı.
      İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, Kızıl Gezegen’in yörüngesindeki Mars Reconnaissance Orbiter’ın (MRO) özel yüksek çözünürlüklü kamerasıyla 270 kilometre uzaklıktan geçen yıl çektiği ve yeni yayınlanan görüntülerdeki dikilitaş biçimli kaya, uzayla ilgilenenler arasında heyecan yarattı.

      Monolit biçimli gizemli taş ilk bakışta anlaşılmazken, Lunar Explorer Italia adlı bir internet sitesi, bir bölgeye zum yaptıktan sonra uzun gölgesi bulunan tuhaf dörtköşe yapıyı ortaya çıkardı.

      ”2001: Uzay Macerası” filminin kilit sahnelerindeki siyah dikilitaşı hatırlatan monolit taşla ilgili eski Montreal radyo programcısı olan David Tyler, blogunda, ”Mars’ta eskiden bir uygarlık mümkün mü? Nasa’nın bunun yanıtını biliyor olması olası mı? Bu yakınlaşma için bir işaret mi?” diye sordu.

      Ay’da yürüyen ikinci insan Buzz Aldrin de geçen hafta bir televizyon programında, ”Mars’ın aylarını ziyaret etmeliyiz. Mars’ın çevresinde 7 saatte bir dönen Phobos’ta patates biçimli alışılmadık bir yapı bir dikilitaş var. Kim koydu bunu oraya?” demişti.

      KIZIL GEZEGEN’DE GÖKTAŞI
      Öte yandan, NASA’nın Mars’taki çalışkan ikiz robotlarından Opportunity, Kızıl Gezegen’de şimdiye dek bulunan en büyük göktaşı olduğu sanılan büyük bir kaya parçası keşfetti.

      NASA’nın Pasadena’daki Jet Motorları Laboratuvarı’ndan yapılan açıklamada, 60 santimetre genişliğindeki kayanın kimyasal bileşimini anlamak için Opportunity’nin spektrometresiyle yaptığı incelemede, bunun bir meteorit (göktaşı parçası) olduğu ve robotun 1 yıl boyunca incelediği 800 metre genişliğindeki Victoria Krateri’nin oluşumuna yol açan göktaşının bir parçası olabileceği kaydedildi.





      Okuldaki 100 Yıllık Bebek İskeleti

      Salı, Ağustos 4th, 2009
      Mistik Bilgiler Tarih3buyuk

      Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletindeki Stetten am kalten Markt kentinde bir okulun çatı katında yaklaşık 100 yıllık bir bebek iskeleti bulundu.

      Polis, yaptığı açıklamada, okulun çatı katındaki inşaat çalışmaları sırasında iskeleti ortaya çıkarılan bebeğin öldürüldüğünün sanılmadığını bildirdi.

      Bebeğin iskeleti üzerinde yapılan ilk otopside, bebeğin ya erken ya da ölü olarak doğduğu tahmin edildi. Ölüm nedeninin kesin olarak belirlenemeyeceği sanılıyor.




      3.3 Milyon Yıllık Bebek İskeleti
      Salı, Ağustos 4th, 2009

      Etiyopya’da insana benzer en eski iskelet olarak tanımlanan Lucy’nin bulunduğu bölgenin yakınlarında 3.3 milyon yıllık bebek iskeleti ortaya çıkarıldı.

      Nature Dergisi’ndeki makaleye göre, Etiyopya’nın kuzeydoğusunda yer alan Aouache nehrinin kıyısındaki Dikika bölgesinde üç yaşında, iki ayağı üstünde durabilen bir bebeğe ait iskelet parçaları bulundu.

      Dikika, 1974 yılında Lucy’nin ortaya çıkarıldığı Hadar bölgesi yakınlarında bulunuyor.

      Almanya’nın Leipzig kentindeki Max Planck Antropoloji Enstitüsü uzmanı Etiyopyalı Zeresenay Alemseged ile ABD’li ve Fransız meslektaşları, kız çocuğu olduğunu tahmin ettikleri iskeletin Lucy ile aynı türe (australopithecus afarensis) ait olduğunu düşünüyor.

      Fazla bir eksiği bulunmayan iskelet, çok iyi muhafaza edilmiş.

      Araştırmacılara göre, iskeletin ayak ve bacakları, çocuğun iki ayağı üstünde yürüyebildiğini gösteriyor. Kürek kemiği bir gorilinkini, uzun ve kıvrık elleriyse maymununkileri andırıyor.

      Uzmanlar, bebeğin ’sembolik annesi’ Lucy’den yaklaşık 200 bin yıl önce yaşadığını tahmin ediyor.

      Bebek iskeletinin ayrıntılı şekilde incelenmesi birkaç yılı bulacak.




      4 Bin Yıllık İnsan Beyinleri
      Salı, Ağustos 4th, 2009

      Mistik Bilgiler 413014150125

      Kütahya’nın Seyitömer beldesi yakınlarındaki höyükte sürdürülen kurtarma kazısında bulunan 6 insan iskeletine ait kafa taslarının içinde şekli bozulmamış beyinler bulundu.
      Kazı grubu başkanlığını da yürüten Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürlüğüne bağlı Seyitömer Linyitleri İşletmesi (SLİ) arazisindeki höyükte 2006 yılında başladıkları kazıları her yıl 6′şar aylık dönemlerde devam ettirdiklerini bildirdi.

      DPÜ ile TKİ Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol gereğince kazıların 5 yıl sürdürülmesinin planlandığını, 4′üncü yıl kazılarının üç aylık bölümünün tamamlandığını belirten Prof. Dr. Bilgen, geçen yıl buldukları Orta Tunç Çağı tabakasının alt kısımlarında çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

      Prof. Dr. Bilgen, höyüğün üçte birinin Erken Tunç Çağı döneminde oluştuğunu tespit ettiklerini ifade ederek, Orta Tunç Çağı’na ait tabakaların höyükte üç evrede meydana geldiğini kaydetti.

      Höyükte geçen yıl MÖ 1800′lü yıllarda yaşanan şiddetli bir depreme ait bulgular elde ettiklerini söyleyen Bilgen, bu depremin ardından yapıların yangından zarar gördüğünü ve insanların yanarak öldüğünü belirlediklerini bildirdi.

      HÖYÜKTE DEPREM VE YANGIN İZLERİ

      Prof. Dr. Bilgen, höyüğün Orta Tunç Çağı’na ait tabakasında kazılara devam ederken 6 insan iskeletiyle karşılaştıklarını söyledi. Bunlardan ikisinin çocuklara ait olduğunu tahmin ettiklerini kaydeden Bilgen, şöyle konuştu:

      ”Geçen yıl MÖ 1800′lü yıllarda diye tarihlediğimiz Orta Tunç Çağı’ndaki bir deprem olgusuyla çatıların yıkıldığını, ahşapların yandığını gözlemlemiştik. Aslında höyüğün genelinde gördüğümüz bir yangın tabakası karşımıza çıkmıştı. Yine geçen yıl bir yapının içinde dışarıya çıkamadan yanmış iskeletlere rastlamıştık. Bu yıl da seramik atölyesi olarak düşündüğümüz alanda bol miktarda seramik eşyalar, dokuma ağırlıkları ve ağırşaklar bulduk. Bu eserlerin yanında 6 insan iskeletiyle karşılaştık. Bunları fotoğraflayıp antropoloji laboratuvarında incelemek için paketlemeye hazırlarken de kafatasının içinde kavrulmuş, yanmış ancak şekli bozulmamış beyin kalıntılarına rastladık. İnsan beyni, arkeolojide çok bilinen yaygın buluntular arasında olmadığı için çok heyecanlandık. İskeletlerin yaklaşık 4 bin yıllık olduğunu tahmin ediyoruz.”

      Prof. Dr. Bilgen, kafataslarındaki beyinlerin yanarak karbonlaştığından bugüne kadar geldiğini düşündüklerini söyledi.

      Bu bulguların bilimsel anlamda konunun uzmanları tarafından incelenmesini ve bilim dünyasına sunulmasını istediklerini ifade eden Prof. Dr. Bilgen, beyin kalıntılarının bu yılki kazılarda elde ettikleri en önemli bulgular arasında yer aldığını sözlerine ekledi.




      Lanetli Tarot Kartları
      Pazartesi, Ağustos 3rd, 2009


      Mistik Bilgiler Sweetywitchhistoriataro

      Piyasada satılan Tarot Kartlarının yaldızlı albenili kutularında yazmayan bir tehlikesi vardır , burada özellikle Tarot Kartı almak isteyen veya bir Tarot Kartı destesine sahip olmuş kişilere seslenmekteyiz. Bu Tarot konusunda uzman olan kişilerin bildiği ve Tarot öğreten kitapların çoğunda yazılmayan bir Tarot Laneti bulunmaktadır. Eğer sahip olduğunuz Tarot Kartlarını sadece bir seferlik bile olsa Tarot bakması için bir arkadaşınıza vermeniz durumunda ertesi gün başınıza büyük bir bela ve kötülük gelecektir. Tarot Kartlarınız ile sadece siz fal bakabilirsiniz , kartlarınızı sizden başka birine , ki bu kardeşiniz bile olsa ödünç veremezsiniz , bu kuralı unutmanız ve çiğnemeniz durumunda ise Tarot Kartlarının Laneti yasası devreye girer ve ertesi gün başınıza büyük bir bela gelir. Daha iyi anlamanız için konuyu örnekleyelim. Ülkemizde ve yurtdışında kitapları yayınlanan bay C.S.’nun bir Tarot Kartları destesi vardı. Bir akşam evinde arkadaşıyla sohbet ettiği bir sırada arkadaşı sadece bir seferlik bir fal bakmak için Tarot Kartlarını istedi. Bay C.S. Tarot Kartlarının Lanetini bilmesine rağmen dalgınlıkla desteyi arkadaşına uzattı. Arkadaşı ilk Tarot açılışını yaptıktan sonra bay C.S. yaptığı hatanın farkına vardı , kendi Tarot Kartlarını bir başkasının ellerine vermişti. Yaptığı hatadan pişman olarak başına gelecekleri beklemeye başladı , çok beklemesi gerekmeyecekti çünkü hemen ertesi sabah Tarot Laneti Yasası işledi ve bay C.S. yatağından kalkamadı çünkü vücudunun sol kısmını felç olmuştu. Bu nedenle eğer Tarot Kartlarınız var ise onları çok iyi koruyun ve asla bir başkasına fal bakması için vermeyin. Eğer bir Tarot Kartı destesi almak istiyorsanız , bunu iyice düşünün , Tarot Kartlarının Laneti vardır ve gerçektir bu konuda yaşanmış bir çok olay ve örnek bulunmaktadır. Eğer Tarot Kartlarını koruyabileceğinize inanıyorsanız , kendinize güveniyorsanız bir Tarot Kartı destesi alın. Tarot Laneti o kadar gerçek ve bilinen bir tehlikedir ki , eskiden beri gelenek olduğu üzere Tarot çalışmalarını bırakmaya karar veren kişi , kartların başkalarının eline geçmemesi için kimsenin görmediği bir yerden denize atardı. Tarot kartlarını denize atarak kendisini ve ailesini , kartların bir başkasının eline geçerek oluşturacağı büyük tehlikeden korumaya çalışırdı. ( alıntıdır )



      İnsan Kulaklı Civciv
      Pazartesi, Ağustos 3rd, 2009

      Mistik Bilgiler Zopt1

      Ağrı’da kulakları insan kulağına benzeyen civciv, görenleri hayrete düşürüyor.
      Ağrı’nın 100. Yıl Mahallesi’nde kulakları ile herkesi şaşırtan civciv, ziyaretçi akınına uğruyor. Gelen vatandaşlar gördükleri manzaraya inanamazken, civciv sahibi Orhan Şahin, hayvanın midesinin yukarıda olduğunu söyledi.

      Bir ay önce kendilerine ait tavuğun 8 civciv çıkardığını belirten Şahin, “15 gün öncesine kadar bu durum dikkatimizi çekmemişti. Fark ettiğimizde oldukça şaşırdık. Söylediğimiz herkes, civcivi görünceye kadar bize inanmıyor. Diğer yavrular normal, bir tek bu civcivde insan kulakları var” dedi.




      100 Yılda Bir Yaşanacak O An
      Pazartesi, Ağustos 3rd, 2009

      Mistik Bilgiler Saatv

      7 Ağustos 2009 Cuma günü hayat boyu bir defa gerçekleşebilecek bir an yaşanacak.
      Fakat, göz açıp kapayıncaya kadar da geçmiş olacak.
      8 Temmuz 1909 tarihinden bu yana ilk defa Cuma günü, tarih ve saatler artan değerle arka arkaya sıralanacak.
      Bu ‘an’ı yakalamak isteyenlerin tam olarak saat 12:34:56′da gözlerini saatlerinin üzerinden ayırmamaları gerekiyor.
      7 Ağustos’ta işte bu anda tarih ve saat değerleri yani yüzyılın 9′uncu ayında, 8′inci haftasında, 7′inci gününde yanyana koyulduğunda karşımıza 12:34:56/7/8/9 veya 123456789 çıkıyor.
      Şimdiden internette bu an ile ilgili birçok blog dolaşıyor ve mesajlar bırakılıyor.
      Kaçıranların çok üzülmesine gerek yok.
      ‘1′ rakamını sevenler de 2011 yılında bir saniyeliğine denk gelecek 11:11:11/11/11/11′i bekleyebilir.
      Ayrıca 11 Kasım dünyada özellikle Birinci Dünya Savaşı’nda fedakarlık gösteren asker ve sivilleri anma günü olarak kutlanıyor.

        Forum Saati Cuma 10 Mayıs 2024, 2:52 pm