Eyvah! Kocam bir EURO 2008 manyağı

Kadınlar; dişinizi biraz daha sıkın... Avrupa Şampiyonası'nın bitmesine 10 günden az kaldı...
Eyvah! Kocam bir EURO 2008 manyağı

Burcu ALDİNÇ

7 Haziran'dan beri akşamlarınız evde televizyon karşısında maç izleyerek mi geçiyor? Yalnız değilsiniz... Şu sıralar birçok kadın eşinin kendisine değil, maçlara ilgi duymasından şikâyetçi. Zaten araştırmalar da büyük futbol turnuvalarından sonra boşanma davalarının arttığını söylüyor..
7 Haziran'la birlikte hayatımızda yeni bir dönem başladı: Euro 2008... Birçok kişi zamanını, iki maç ve yorumlarla birlikte yaklaşık altı saat boyunca evde televizyon karşısında geçiriyor. Tüm dünyada yaşam sanki Euro 2008 maçlarına göre akıyor. Kolay değil, sadece dört yılda bir gerçekleşen bir turnuvadan bahsediyoruz. Futbol hastalarının başlamasını iple çektiği ve hiçbir maçı kaçırmadığı uluslararası bir organizasyondan... Şu sıralar birçok evde yemek saatleri hatta çocuğu uyutma saati dahi maçlara göre ayarlanıyor. Öyle dışarıda eş, dost yemeklerine de pek gidilmiyor. Eşine "Akşam yemeye çıkalım mı?" diye soran kadınlar da hep aynı cevabı alıyor: "Maç var!" Araştırmalara göre Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası gibi organizasyonlardan sonra boşanma oranlarında ciddi bir artış oluyormuş. Futboldan pek fazla 'haz' etmeyen kadınlar, eşlerinin kendileri yerine maçları tercih ettiğinden yakınıyormuş. Bir futbol fanatiğinin her gün yaklaşık altı saati maç ve yorum izleyerek geçirdiğini düşünürsek, haksız da sayılmazlar. Sonuçta tam da ligler tatile girdi diye sevinmeye başlayan kadınlar, hesaba katmadıkları bir şeyle karşılaştılar. Ama sadece bir ay süren bu turnuvayı problem haline getirmek yerine, orta yolu bulmak ve bu durumu lehinize çevirmek elinizde. Maç, birçok erkeğin takıntılı olduğu bir mevzu. Hele ki fanatik bir erkekse söz konusu olan, onu televizyon karşısından kaldırmak neredeyse imkânsız.

BEN Mİ, MAÇ MI?
Psikologlar birçok erkeğin maçla deşarj olabildiğini söylüyor. Kısacası erkekler iş stresini ya da hayatında giden olumsuzlukları maç izlerken kafalarından atabiliyorlarmış. Çatışma yaratıp, maçı izlemesini engellemeye çalışmak, onun evden çıkmasına ve maçı başka bir yerde izlemesine yol açıyormuş. Bu durumda uzmanlar orta yolu bulmayı öneriyor. Yani "Ya sev ya oyalan," diyorlar. Bir de madalyonun öbür yüzü var. Yani patlamış mısır ve birayla olayı kurtaramayan, 'futbol' denilince tüyleri diken diken olanlar... Uzmanların onlara tavsiyesi ise kendilerine bir meşgale bulmaları. Örneğin arkadaşlarınızı size maç izlemeye davet edip, erkekler maç izlerken, siz de eşleriyle sohbet edebilirsiniz. Alışverişe çıkmak ya da spor yapmak da bu gibi durumlarda en çok işe yarayan meşgalelermiş. Euro 2008'in bitmesine 10 günden az kaldığını hesap edersek, dişinizi biraz daha sıkın ve evliliğinizi bitirmeden Euro 2008'in son bulmasını bekleyin... Hadi, iyi maçlar!