Anasayfa
HERKONU KAPI*
İletişim
Sohbet Odası
Sesli Şiirler
Arama
Giriş yap
Kayıt Ol
Resim
Yasaklanma Sebebi
Site Puanı : 
Rep Puanı : 
Alzheimer Hastalığı Nedir?
Bir beyin hastalığı olan Alzheimer hastalığı, yaşlı insanlar arasında çok sık görülen ve halk arasında ''Bunama'' olarak bilinen bir demans türüdür. Bu hastalık beynin hafıza, düşünce ve lisan yeteneklerinin azalması ile kendini göstermeye başlar.
Alzheimer'ın, yaşlılıktan dolayı ortaya çıkan hafıza güçlükleriyle arasındaki fark nedir?
Yaşla ilgili hafıza problemlerinde kişi, deneyimlerinin bir kısmını unutur. Sonradan sıklıkla bunları hatırlar, kendine bakabilir, sözlü direktiflere uyar. Alzheimer hastalığına bağlı hafıza bozukluklarında ise kişi, deneyimlerinin tamamını unutur, daha sonra da hatırlayamaz, kendine bakamaz, sözlü ve yazılı direktiflere gitgide uymamaya başlar.
Hastalığın Belirtileri ve Seyri Nasıldır?
Kişilik Değişimi: Alzheimer hastaları aşırı derecede korkulu, şüpheci ve bakıcılarına bağımlı hale gelirler.
Düşünce Bozuklukları: Bu hastalar rakamların nerede ve nasıl kullanılacağını bilmemeye başlarlar. Mali hesapları arada bir karıştırmak yaşlılığa bağlı hafıza güçlüklerinde de görülebilir ancak Alzheimer hastalığında durum çok daha belirgindir.
Karar verme yeteneğinde kayıplar: Bu hastalar uygunsuz zamanlarda uygunsuz kıyafet giymek isteyebilirler. Örneğin uyumak için yatak odasına giderken ayakkabılarını giymeye çalışmak gibi veya banyoya giderken üzerine mont giymek gibi.
Yer ve zamanlama ile ilgili bozukluklar: Alzheimer'lı hastalar örneğin 20 yıldır gittiği bakkala giderler fakat sonra evlerinin yolunu bulamaz ve kaybolurlar. Gün, ay ve mevsimleri hatta yılı bile karıştırabilirler. Ara sıra olan günü şaşırma gibi durumlar yaşlılığa bağlı hafıza güçlüğüdür.
Konuşma Problemleri: Alzheimer'lı hastalar bazen söylemek istedikleri kelimeyi unutarak yerine başka şeyler söylerler. Örneğin "diş fırçam nerede" yerine, "şu ağzım için olan şey nerede" derler. Kullanılan kelime içeriği giderek fakirleşmektedir.
Eşyaları yanlış yerleştirme: Alzheimer'lı hastalar eşyaların yerlerini karıştırırlar ve uygunsuz yerleştirmeler yaparlar. Örneğin diş fırçasını klozetin içine bırakırlar ya da su şişesini fırının içine koyarlar. Bunlar yalnız yaşayan Alzheimer'lı hastalar için yüksek oranda kaza riski oluşturmaktadır.
Hafıza kaybı ve Günlük Aktivite Bozukluğu: Alzheimer hastalığının ilk belirtilerinden biri de unutkanlıktır. Daha sonra hiç hatırlamamak tarzında olan bu unutkanlık, yaşlılığa bağlı olan hafıza güçlüğünden farklıdır. Yaşlılığa bağlı hafıza güçlüğünde kişi daha sonra söyleyeceği lafı veya bir yere koyduğu eşyanın yerini veya parasının hangi bankada olduğunu hatırlar. Alzheimer'da ise kişi odaya girer ve ne için oraya girdiğini ve ne diyeceğini bilemez ve bunu da daha sonra hatırlamaz. Ayrıca yemek yapmak veya torunuyla bir oyunun oynama aşamalarını karıştırır ve beceremez.
İnisiyatif Kaybı: Alzheimer'lı hastalar bütün gün hiçbir şey yapmadan televizyon karşısında oturabilirler. Başka hiçbir şey yapmayıp günlük işlerini unutarak evde kalabilirler. Yaşlılığa bağlı hafıza güçlüğünde ise kişi işini yapar evine gelir. TV izler ama mesela bir sonraki gün o izlediği programın ne olduğunu hatırlamayabilir.
Alzheimer Hastalığının Önceden Tanınması Mümkün müdür?
Hayır. Bu hastalık önceden tanınamaz. Bu sayılan belirtilerden yola çıkılarak hastalıktan şüphelenilir. Tabii ki hasta olduğu düşünülen kişi nöroloji uzmanına götürülmelidir. Uzman, kişinin ayrıntılı özgeçmiş ve tıbbi geçmişinin hikayesini dinler, muayenesini yapar, laboratuvar testleri ve beyin tomografisinin çekilmesini ister. Tanı, uzman hekimin hasta ve hasta yakını ile yaptığı görüşme ve olası diğer hastalıkların bulunmadığının gösterilmesine dayanılarak konmaktadır.
Alzheimer Hastalığının Tedavisi Mümkün müdür?
Günümüzde hastalığın tamamen durdurulmasını veya geri döndürülmesini sağlayacak tedavi yöntemi bulunmamamktadır. Ancak tanımlanmasından bu yana 100 yıllık bir süre geçmiş olan bu hastalık için önemli tıbbi adımlar atılmıştır. Hastalığın ilerleme hızını anlamlı derecede yavaşlatan ve bu süreçte hasta ve hasta yakınının yaşam kalitelerini yükselten ilaç tedavileri uygulanmaktadır. Nöroloji uzmanının uygun göreceği ilaç tedavisi ile Alzheimer tanısı konulan hasta, yemek yeme, giyinme, kişisel bakımını, temizliğini yapabilme, idrak yeteneğini sağlama ve artırma gibi yetilerini uzunca bir süre daha koruyabilmektedir. Alzheimer hastalığı beyin hücrelerinin (nöron) ölmesi ve hücreler arasındaki iletişimin azalması ile karakterize bir hastalıktır. Bu nedenle günümüzdeki araştırmalar beyin hücre ölümünün durdurulmasına odaklanmıştır.
65 yaş üzeri insanların %5'inde
80 yaş üzeri insanların %20'sinde
90 yaş üzeri insanlarında %30'unda görülen Alzheimer hastalığı bugün tüm dünyada çağın hastalığı olarak nitelendirilmektedir. Günümüzde uygulanan ilaç tedavileri beyin hücrelerinin ölümünü engellemese de hastalığın seyrinin yavaşlatılmasına yaramaktadır. Bu da kişinin daha uzun süre bir başkasına bağımlı hale gelmeden yaşamasını sağlamaktadır.
Alzheimer hastası ile birlikte yaşamak?
Alzheimer hastası sizin babanız, anneniz veya bir aile yakınınız olabilir. Ve onun bu hastalığında yanında bulunmanız, yardımcı olmanız gibi zor bir sorumluluğun altına girmiş veya canı gönülden de bunu istemiş olabilirsiniz. Unutmamak gerekir ki sizin akıl ve beden sağlığınız yerinde olduğu sürece bunu gerçekleştirebilirsiniz. Bu yüzden dikkat etmeniz gereken bazı önemli unsurlar vardır.
1-Şu anda baş edebiliyorsanız bile ilerleyen zamanlarda hastanızın bakımının sizi fiziksel ve duygusal olarak tükenmişliğe yönlendireceğini aklınızdan çıkarmayın.
2-Diğer aile fertlerini bakıma dahil edin. En azından siz bir mola verseniz bile onların hastanızla ilgileneceğini bilmek size moral verir.
3-Teklif edildiğinde komşularınızdan veya arkadaşlarınızdan gelen yardımları kabul edin. Baş edebildiğinizi söylerseniz tekrar teklif etmeyebilirler. Örneğin siz biraz dinlenirken onlar hastanızı parka götürüp gezdirebilirler.
4-Eğer yapabiliyorsanız kendinize gün içinde zaman ayırın. Arkadaşlarınızın sizi ziyaret etmesini isteyin. Onlarla bir bardak çay içmek ve sohbet etmek bile büyük bir motivasyon
sağlayacaktır.
5-Alzheimer hastasına bakan sizlerin her zaman psikolojik desteğe ve yaşadıklarını paylaşmaya ihtiyacı vardır. İhtiyaç duyulan bu destek aile, arkadaş, aynı durumda olan başka kişiler ve profesyonel kişilerden sağlanabilir.
6-Alzheimer hastanız sizi yaptığınız bu kadar iş ve harcadığınız bu kadar emek karşısında takdir etmeyebilir. Bunu beklemeyin. Siz, sizi takdir edecek kişilerle görüşün. Fikirlerini alın. En önemlisi siz kendinizi ödüllendirin. Size ihtiyacı olan birisinin yanında olduğunuz için mutlu olun, kim bilir ne kadar çok insan sizin gösterdiğiniz fedakarlığı gösterememektedir.
7-Çalışan bir insansanız ve aynı zamanda bakmakla yükümlü olduğunuz çocuklarınız veya başka birisi de varsa önceliği kendinize ve çocuklarınıza tanıyın. Bundan hiçbir zaman üzüntü duymayın. Siz ve aileniz sağlam oldukça zaten bakım işiniz de kolaylaşacaktır.
8-Hastalık ilerledikçe hastanızda denge kaybı oluşmaya başlar. Bu yüzden daha kolay düşer ve bir yerlerini incitebilirler. Fakat bunu söylemezler. Bu yüzden hastanıza giyinirken veya yıkanırken yardım ederken vücudunu gözle kontrol edin. Morluklar, derin kesikler olup olmadığına bakın. Eğer varsa derhal doktorunuzla temasa geçin.
9-Hastanızı, herhangi bir aksi durum olmasa da düzenli olarak doktora götürün. İşitmesi azalmışsa bir işitme güçlendirici alet takılabilir. Veya görmesi azalmışsa gözlük verilebilir.Ya da yemekte zorlanıyorsa takma damak yapılabilir ve siz de birçok sorunun kendiliğinden ortadan kalktığını görerek moral bulursunuz ve işleriniz de bir o kadar azalır.
10-Hastanızın ilaçlarını onun erişemeyeceği yerlerde saklayın. Siz ona saatinde ilacını verin.
11-Alzheimer hastalığının sadece yaşlılara özgü bir hastalık olmadığını bilin. Bu hastalık az da olsa gençlerde de ortaya çıkabilmektedir.
12-Hastanız çok aksi ve saldırgan da olabilir. Ona kesinlikle kızmayın ve cezalandırmayın. Bu onun kendi isteğiyle yaptığı bir şey değildir. Alzheimer hastaları çocuklar gibi yaşadıklarından ders almazlar. Tam aksine kısa sürede unuturlar. Sakin olun bunun geçici bir duygu durumu olduğunu bilin.
13-Alzheimer hastaları, alıştıklarının haricinde karışık ortamlarda olmayı sevmezler ve buna sert tepki gösterip saldırgan olabilirler, bu yüzden onun içinden çıkamayacağı sorular sormayın. Örneğin peşi sıra 2-3 soru sormanız onu sinirlendirir. Onun anlayabileceği basit 1 soru sorun, ''karnın acıktı mı'' gibi basit bir soru durumu rahatlatır. Bulunduğu ortamı çok sık değiştirmeyin. Örneğin odasındaki eşyalarının yeri aynı kalsın. Temizlik sonrası bile eşyaların aynı yerinde kalması onu sakinleştirir.
14-Alzheimer'lı hastalar sizin gülümseyeceğiniz bir olaya kahkahalar atabilir ve hatta bu durum çok uzun sürebilir. Onun dikkatini dağıtın ve bu durumdan uzaklaşmasını sağlayın.
15-Bir anda sinirlenen hastanız karşısında sakin kalmaya çalışın. Sizin de sinirli mimikleriniz olayı daha da uzatacaktır. Eğer devamında saldırganlık hissederseniz ortamdan uzaklaşın, odanın kapısını kapatın ve komşunuzdan, bir yakınınızdan yardım isteyin. Unutmayın ki bu durum çok kısa sürecektir.
16-Unutmayın ki olaylar karşısında aşırı tepki gösterme hastalığın bir parçasıdır. Sürekli olarak hastanızın dikkatini başka yerlere çekmeye çalışın.
Bir beyin hastalığı olan Alzheimer hastalığı, yaşlı insanlar arasında çok sık görülen ve halk arasında ''Bunama'' olarak bilinen bir demans türüdür. Bu hastalık beynin hafıza, düşünce ve lisan yeteneklerinin azalması ile kendini göstermeye başlar.
Alzheimer'ın, yaşlılıktan dolayı ortaya çıkan hafıza güçlükleriyle arasındaki fark nedir?
Yaşla ilgili hafıza problemlerinde kişi, deneyimlerinin bir kısmını unutur. Sonradan sıklıkla bunları hatırlar, kendine bakabilir, sözlü direktiflere uyar. Alzheimer hastalığına bağlı hafıza bozukluklarında ise kişi, deneyimlerinin tamamını unutur, daha sonra da hatırlayamaz, kendine bakamaz, sözlü ve yazılı direktiflere gitgide uymamaya başlar.
Hastalığın Belirtileri ve Seyri Nasıldır?
Kişilik Değişimi: Alzheimer hastaları aşırı derecede korkulu, şüpheci ve bakıcılarına bağımlı hale gelirler.
Düşünce Bozuklukları: Bu hastalar rakamların nerede ve nasıl kullanılacağını bilmemeye başlarlar. Mali hesapları arada bir karıştırmak yaşlılığa bağlı hafıza güçlüklerinde de görülebilir ancak Alzheimer hastalığında durum çok daha belirgindir.
Karar verme yeteneğinde kayıplar: Bu hastalar uygunsuz zamanlarda uygunsuz kıyafet giymek isteyebilirler. Örneğin uyumak için yatak odasına giderken ayakkabılarını giymeye çalışmak gibi veya banyoya giderken üzerine mont giymek gibi.
Yer ve zamanlama ile ilgili bozukluklar: Alzheimer'lı hastalar örneğin 20 yıldır gittiği bakkala giderler fakat sonra evlerinin yolunu bulamaz ve kaybolurlar. Gün, ay ve mevsimleri hatta yılı bile karıştırabilirler. Ara sıra olan günü şaşırma gibi durumlar yaşlılığa bağlı hafıza güçlüğüdür.
Konuşma Problemleri: Alzheimer'lı hastalar bazen söylemek istedikleri kelimeyi unutarak yerine başka şeyler söylerler. Örneğin "diş fırçam nerede" yerine, "şu ağzım için olan şey nerede" derler. Kullanılan kelime içeriği giderek fakirleşmektedir.
Eşyaları yanlış yerleştirme: Alzheimer'lı hastalar eşyaların yerlerini karıştırırlar ve uygunsuz yerleştirmeler yaparlar. Örneğin diş fırçasını klozetin içine bırakırlar ya da su şişesini fırının içine koyarlar. Bunlar yalnız yaşayan Alzheimer'lı hastalar için yüksek oranda kaza riski oluşturmaktadır.
Hafıza kaybı ve Günlük Aktivite Bozukluğu: Alzheimer hastalığının ilk belirtilerinden biri de unutkanlıktır. Daha sonra hiç hatırlamamak tarzında olan bu unutkanlık, yaşlılığa bağlı olan hafıza güçlüğünden farklıdır. Yaşlılığa bağlı hafıza güçlüğünde kişi daha sonra söyleyeceği lafı veya bir yere koyduğu eşyanın yerini veya parasının hangi bankada olduğunu hatırlar. Alzheimer'da ise kişi odaya girer ve ne için oraya girdiğini ve ne diyeceğini bilemez ve bunu da daha sonra hatırlamaz. Ayrıca yemek yapmak veya torunuyla bir oyunun oynama aşamalarını karıştırır ve beceremez.
İnisiyatif Kaybı: Alzheimer'lı hastalar bütün gün hiçbir şey yapmadan televizyon karşısında oturabilirler. Başka hiçbir şey yapmayıp günlük işlerini unutarak evde kalabilirler. Yaşlılığa bağlı hafıza güçlüğünde ise kişi işini yapar evine gelir. TV izler ama mesela bir sonraki gün o izlediği programın ne olduğunu hatırlamayabilir.
Alzheimer Hastalığının Önceden Tanınması Mümkün müdür?
Hayır. Bu hastalık önceden tanınamaz. Bu sayılan belirtilerden yola çıkılarak hastalıktan şüphelenilir. Tabii ki hasta olduğu düşünülen kişi nöroloji uzmanına götürülmelidir. Uzman, kişinin ayrıntılı özgeçmiş ve tıbbi geçmişinin hikayesini dinler, muayenesini yapar, laboratuvar testleri ve beyin tomografisinin çekilmesini ister. Tanı, uzman hekimin hasta ve hasta yakını ile yaptığı görüşme ve olası diğer hastalıkların bulunmadığının gösterilmesine dayanılarak konmaktadır.
Alzheimer Hastalığının Tedavisi Mümkün müdür?
Günümüzde hastalığın tamamen durdurulmasını veya geri döndürülmesini sağlayacak tedavi yöntemi bulunmamamktadır. Ancak tanımlanmasından bu yana 100 yıllık bir süre geçmiş olan bu hastalık için önemli tıbbi adımlar atılmıştır. Hastalığın ilerleme hızını anlamlı derecede yavaşlatan ve bu süreçte hasta ve hasta yakınının yaşam kalitelerini yükselten ilaç tedavileri uygulanmaktadır. Nöroloji uzmanının uygun göreceği ilaç tedavisi ile Alzheimer tanısı konulan hasta, yemek yeme, giyinme, kişisel bakımını, temizliğini yapabilme, idrak yeteneğini sağlama ve artırma gibi yetilerini uzunca bir süre daha koruyabilmektedir. Alzheimer hastalığı beyin hücrelerinin (nöron) ölmesi ve hücreler arasındaki iletişimin azalması ile karakterize bir hastalıktır. Bu nedenle günümüzdeki araştırmalar beyin hücre ölümünün durdurulmasına odaklanmıştır.
65 yaş üzeri insanların %5'inde
80 yaş üzeri insanların %20'sinde
90 yaş üzeri insanlarında %30'unda görülen Alzheimer hastalığı bugün tüm dünyada çağın hastalığı olarak nitelendirilmektedir. Günümüzde uygulanan ilaç tedavileri beyin hücrelerinin ölümünü engellemese de hastalığın seyrinin yavaşlatılmasına yaramaktadır. Bu da kişinin daha uzun süre bir başkasına bağımlı hale gelmeden yaşamasını sağlamaktadır.
Alzheimer hastası ile birlikte yaşamak?
Alzheimer hastası sizin babanız, anneniz veya bir aile yakınınız olabilir. Ve onun bu hastalığında yanında bulunmanız, yardımcı olmanız gibi zor bir sorumluluğun altına girmiş veya canı gönülden de bunu istemiş olabilirsiniz. Unutmamak gerekir ki sizin akıl ve beden sağlığınız yerinde olduğu sürece bunu gerçekleştirebilirsiniz. Bu yüzden dikkat etmeniz gereken bazı önemli unsurlar vardır.
1-Şu anda baş edebiliyorsanız bile ilerleyen zamanlarda hastanızın bakımının sizi fiziksel ve duygusal olarak tükenmişliğe yönlendireceğini aklınızdan çıkarmayın.
2-Diğer aile fertlerini bakıma dahil edin. En azından siz bir mola verseniz bile onların hastanızla ilgileneceğini bilmek size moral verir.
3-Teklif edildiğinde komşularınızdan veya arkadaşlarınızdan gelen yardımları kabul edin. Baş edebildiğinizi söylerseniz tekrar teklif etmeyebilirler. Örneğin siz biraz dinlenirken onlar hastanızı parka götürüp gezdirebilirler.
4-Eğer yapabiliyorsanız kendinize gün içinde zaman ayırın. Arkadaşlarınızın sizi ziyaret etmesini isteyin. Onlarla bir bardak çay içmek ve sohbet etmek bile büyük bir motivasyon
sağlayacaktır.
5-Alzheimer hastasına bakan sizlerin her zaman psikolojik desteğe ve yaşadıklarını paylaşmaya ihtiyacı vardır. İhtiyaç duyulan bu destek aile, arkadaş, aynı durumda olan başka kişiler ve profesyonel kişilerden sağlanabilir.
6-Alzheimer hastanız sizi yaptığınız bu kadar iş ve harcadığınız bu kadar emek karşısında takdir etmeyebilir. Bunu beklemeyin. Siz, sizi takdir edecek kişilerle görüşün. Fikirlerini alın. En önemlisi siz kendinizi ödüllendirin. Size ihtiyacı olan birisinin yanında olduğunuz için mutlu olun, kim bilir ne kadar çok insan sizin gösterdiğiniz fedakarlığı gösterememektedir.
7-Çalışan bir insansanız ve aynı zamanda bakmakla yükümlü olduğunuz çocuklarınız veya başka birisi de varsa önceliği kendinize ve çocuklarınıza tanıyın. Bundan hiçbir zaman üzüntü duymayın. Siz ve aileniz sağlam oldukça zaten bakım işiniz de kolaylaşacaktır.
8-Hastalık ilerledikçe hastanızda denge kaybı oluşmaya başlar. Bu yüzden daha kolay düşer ve bir yerlerini incitebilirler. Fakat bunu söylemezler. Bu yüzden hastanıza giyinirken veya yıkanırken yardım ederken vücudunu gözle kontrol edin. Morluklar, derin kesikler olup olmadığına bakın. Eğer varsa derhal doktorunuzla temasa geçin.
9-Hastanızı, herhangi bir aksi durum olmasa da düzenli olarak doktora götürün. İşitmesi azalmışsa bir işitme güçlendirici alet takılabilir. Veya görmesi azalmışsa gözlük verilebilir.Ya da yemekte zorlanıyorsa takma damak yapılabilir ve siz de birçok sorunun kendiliğinden ortadan kalktığını görerek moral bulursunuz ve işleriniz de bir o kadar azalır.
10-Hastanızın ilaçlarını onun erişemeyeceği yerlerde saklayın. Siz ona saatinde ilacını verin.
11-Alzheimer hastalığının sadece yaşlılara özgü bir hastalık olmadığını bilin. Bu hastalık az da olsa gençlerde de ortaya çıkabilmektedir.
12-Hastanız çok aksi ve saldırgan da olabilir. Ona kesinlikle kızmayın ve cezalandırmayın. Bu onun kendi isteğiyle yaptığı bir şey değildir. Alzheimer hastaları çocuklar gibi yaşadıklarından ders almazlar. Tam aksine kısa sürede unuturlar. Sakin olun bunun geçici bir duygu durumu olduğunu bilin.
13-Alzheimer hastaları, alıştıklarının haricinde karışık ortamlarda olmayı sevmezler ve buna sert tepki gösterip saldırgan olabilirler, bu yüzden onun içinden çıkamayacağı sorular sormayın. Örneğin peşi sıra 2-3 soru sormanız onu sinirlendirir. Onun anlayabileceği basit 1 soru sorun, ''karnın acıktı mı'' gibi basit bir soru durumu rahatlatır. Bulunduğu ortamı çok sık değiştirmeyin. Örneğin odasındaki eşyalarının yeri aynı kalsın. Temizlik sonrası bile eşyaların aynı yerinde kalması onu sakinleştirir.
14-Alzheimer'lı hastalar sizin gülümseyeceğiniz bir olaya kahkahalar atabilir ve hatta bu durum çok uzun sürebilir. Onun dikkatini dağıtın ve bu durumdan uzaklaşmasını sağlayın.
15-Bir anda sinirlenen hastanız karşısında sakin kalmaya çalışın. Sizin de sinirli mimikleriniz olayı daha da uzatacaktır. Eğer devamında saldırganlık hissederseniz ortamdan uzaklaşın, odanın kapısını kapatın ve komşunuzdan, bir yakınınızdan yardım isteyin. Unutmayın ki bu durum çok kısa sürecektir.
16-Unutmayın ki olaylar karşısında aşırı tepki gösterme hastalığın bir parçasıdır. Sürekli olarak hastanızın dikkatini başka yerlere çekmeye çalışın.
