Yemeğin esiri misiniz?

Fazla kilolarınız acaba yemeğin esiri olduğunuz için mi ?



Kendinizi moralsiz hissettiğinizde tatlı porsiyonlarını iki misline mi çıkarıyorsunuz? Sıkıntılı zamanlarda kendinizi abur cuburla mı avutuyorsunuz? Cevabınız 'evet' ise duygusal bir aşırı yiyici olabilirsiniz.

Duygu dünyasındaki değişim yeme alışkanlığına da yansıyor. Böyle zamanlarda "açlık" fiziksel olmaktan öte duygusaldır, bu da fazla kalori alınması demek. Sağlık ve mutluluğunuz tehdit altında olmaya başladığında artık buna dur deme zamanı gelmiştir. Kontrolü yeniden ele geçirmek için işte size 7 öneri:

1.Evinizin düzenini gözden geçirin: Buzdolabınızı yiyecek ile doldurmayın. Unutmayın ki, satın aldığınız her fazla gıda onu tüketmeniz demektir. Kulağınıza küpe olsun, günlük ihtiyacınız kadar gıda alışverişi yapmak ideal olan kontrol yöntemidir.

2.Kışkırtıcı etkenlerden uzak durun: Bazen sizi yemeğe iten yalnızca gıdanın kendisi değil onu yediğiniz mekandır. Burada anahtar sözcük rutini değiştirmek olmalı. Eğer kebaptan önce gelen sıcacık lavaş içine sürüp yediğiniz acılı ezmeden vazgeçemiyorsanız o vakit bir süre kebapçıya gitmemeye özen gösterin.

Televizyon önünde atıştırılan mısır patlakları her film öncesi hazırlanıyorsa bir süre için televizyon seyrederken elinizi oyalamak adına dergi, kitap karıştırmayı deneyin! Eve dönerken uğradığınız köşedeki şirin pastanenin küçük pastaları da kışkırtıcı bir başka etken değil mi? O vakit bir süre yolunuzu değiştirmekte fayda var.

Alıntı: leyditurk