Otizm insanı dehşete düşüren bir rahatsızlıktır. Ebeveynleri boş umutlara sürükleyen sözde tedavilerle bilimsel temellere dayanan tedaviler arasındaki farkı mantıklı bir şekilde ayıramayacak derecede zihinsel olarak bitkin düşürebilir. Birçok otistik evlat sahibi anne baba rahatsızlığın tedavisinde onlara yardım edecek birşeyler bulmak icin internetten araştırmalar yaparlar, doktorlarla konuşurlar, konuyla alakalı literatürü karıştırırlar. Araştırmaları genellikle meyvesizdir. Çünkü, şu anda otizmin bilinen bir tedavisi yoktur. Bu ebeveynler için çok üzücü bir durumdur ve onları, onlara dünyaları vadeden alternatif yollara sevk eder. Fakat bu yollar sadece faturaları kabartır ve hayal kırıklığını arttırmaktan başka birşeye yaramaz.
Şu anda en yaygın söylenti -ki bu söylenti milyonları kendine inandırmayı başarmıştır. - Otizmin özel besleyici takviyeler ile düzeleceği şeklindedir. Bu söylentiyi yayan hurafeciler otizmin semptomlarını sanki ağır bir mide hastalığının semptomlarıymışcasına görmekte ve sadece otistik çocuğun besin diyetine bazı takviyeler eklenerek onun bilişsel yeteneklerini geri kazanacağını ve normal bir insan olarak hayata devam edeceğini iddia etmektedirler. Bu doğru değildir. Otistik çocuğunuza besin takviyeleri vererek elde edebileceğiniz tek şey daha sağlıklı bir otistik çocuğa sahip olmaktır. Otizm için mucize bir tedavi bulunmamaktadır. Bu tip iddialarda bulunan besin takviyesi işiyle uğraşan şirketler tedavi için değil para için vardır.
Amerikan Sağlık Bakanlığı`nın duyurusuna göre; “ Otistik çocukların ebeveynleri umutsuzluk içinde olabilirler ve bu yüzden gerçekçiliği kanıtlanmamış tedavi yöntemlerinin kolay hedef kitlesi haline gelmişlerdir. Otistik çocuklar için diyet ürünleri pazarlayıcıları kendi ürünlerinin tam bir besin sindirimi desteklediğini ve böylece otizme sebep olan nöro-toksik molekülleri engellediklerini iddia etmektedirler. Bu yanlış ve temeli olmayan bir iddiadır. “ Şu ana kadar bu iddiaları destekleyecek hiçbir araştırma verisi elde edilmemiştir. Ayrıca hiçbir medikal kuruluş ve otorite de iddiaları destekleyecek birşey söylemiyor. Amerikan Otizm Derneği de besin takviyelerinin bir tedavi olamayacağını açıklamıştır.
Bunun yanında bilim camiası içinde bulunan otistik çocuklara sahip eğitimli ebeveynler, Amerika Sağlık Bakanlığına bu konuyla ilgili bir şikayette bulunmuşlardır. Bu kesim besin takviyesine inanan sektör içindeki insanlara örneğin pazarlamacılara, ya da ebeveynlere iddialarını savunma fırsatı verilmeden, Amerikan Sağlık Bakanlığı`nın böyle bir beyannamede bulunmasının yanlış olduğuna inanıyor. Talep ettikleri ise ev tabanlı araştırmaların tartışılacağı bir forum oluşturulması. Bu forumda çocuğunun diyetindeki değişimlerle, çocuğundaki değişimleri gözleyen ebeveynlerin bulguları değerlendirilmesi istenmektedir. Tabi ki kanıtlanmış ve belgelenmiş araştırmalar olmadan bu ebeveynlerin başarılı bulguları bilimsel camiada çok da ciddiye alınmayacaktır. Üzücü olan, bir başarı hissedilse de, Amerikan Sağlık Bakanlığı`nın resmi bir araştırmaya dayanmayan verilere göre hareket etmemesi konusunda, ilaç endüstrisinin yoğun baskısı altında kalacağıdır.
Bu konuda yapılan araştırmalar çok sınırlıdır. Yapılan üç araştırmanın sonuclarını incelersek, her üç araştırma da birazcık olsun besin takviyesi endüstrisine meyletmiş gibi gözüküyor. Araştırmaların bulguları öylesine çekingen bir dille yazılmış ki, besin takviyelerini öne sürüyor, fakat tedaviye yönelik çok az klinik bulgulardan söz ediyorlar. Araştırmaların veri toplama yöntemini ise genellikle ebeveyn anketleri oluşturuyor. Şu anda otistik çocuklardan oluşan bir kontrol grubuyla ilişkilendirilebilecek istatistiki veriyi verebilecek hiçbir laboratuvar, ya da bilimsel bir metot rehberi bulunmamaktadır. Otistik çocuğun gerçek ilerleyişini istatiksel olarak veren nicel model yerine, şu ana kadar ebeveynlerin görüşlerini ve gözlemlerini temel alan nitel modeller üzerine durulmuştur.
Bu takviyeler işe yarıyorsa bile, bunlar sadece hastalığın bazı semptomlarını hafifletiyor olabilirler, fakat bunlar gerçek tedavi değillerdir. Ebeveynlerin gelişme görmelerini anlamak çok basit. Oğulları ya da kızları bir tırnak boyu ilerleme belirtisi dahi gösterse, ebeveynler tedavinin işe yaradığını düşünürler.
ALINTI: Melih Duyar - Otistik Zeka E-kitabından
Şu anda en yaygın söylenti -ki bu söylenti milyonları kendine inandırmayı başarmıştır. - Otizmin özel besleyici takviyeler ile düzeleceği şeklindedir. Bu söylentiyi yayan hurafeciler otizmin semptomlarını sanki ağır bir mide hastalığının semptomlarıymışcasına görmekte ve sadece otistik çocuğun besin diyetine bazı takviyeler eklenerek onun bilişsel yeteneklerini geri kazanacağını ve normal bir insan olarak hayata devam edeceğini iddia etmektedirler. Bu doğru değildir. Otistik çocuğunuza besin takviyeleri vererek elde edebileceğiniz tek şey daha sağlıklı bir otistik çocuğa sahip olmaktır. Otizm için mucize bir tedavi bulunmamaktadır. Bu tip iddialarda bulunan besin takviyesi işiyle uğraşan şirketler tedavi için değil para için vardır.
Amerikan Sağlık Bakanlığı`nın duyurusuna göre; “ Otistik çocukların ebeveynleri umutsuzluk içinde olabilirler ve bu yüzden gerçekçiliği kanıtlanmamış tedavi yöntemlerinin kolay hedef kitlesi haline gelmişlerdir. Otistik çocuklar için diyet ürünleri pazarlayıcıları kendi ürünlerinin tam bir besin sindirimi desteklediğini ve böylece otizme sebep olan nöro-toksik molekülleri engellediklerini iddia etmektedirler. Bu yanlış ve temeli olmayan bir iddiadır. “ Şu ana kadar bu iddiaları destekleyecek hiçbir araştırma verisi elde edilmemiştir. Ayrıca hiçbir medikal kuruluş ve otorite de iddiaları destekleyecek birşey söylemiyor. Amerikan Otizm Derneği de besin takviyelerinin bir tedavi olamayacağını açıklamıştır.
Bunun yanında bilim camiası içinde bulunan otistik çocuklara sahip eğitimli ebeveynler, Amerika Sağlık Bakanlığına bu konuyla ilgili bir şikayette bulunmuşlardır. Bu kesim besin takviyesine inanan sektör içindeki insanlara örneğin pazarlamacılara, ya da ebeveynlere iddialarını savunma fırsatı verilmeden, Amerikan Sağlık Bakanlığı`nın böyle bir beyannamede bulunmasının yanlış olduğuna inanıyor. Talep ettikleri ise ev tabanlı araştırmaların tartışılacağı bir forum oluşturulması. Bu forumda çocuğunun diyetindeki değişimlerle, çocuğundaki değişimleri gözleyen ebeveynlerin bulguları değerlendirilmesi istenmektedir. Tabi ki kanıtlanmış ve belgelenmiş araştırmalar olmadan bu ebeveynlerin başarılı bulguları bilimsel camiada çok da ciddiye alınmayacaktır. Üzücü olan, bir başarı hissedilse de, Amerikan Sağlık Bakanlığı`nın resmi bir araştırmaya dayanmayan verilere göre hareket etmemesi konusunda, ilaç endüstrisinin yoğun baskısı altında kalacağıdır.
Bu konuda yapılan araştırmalar çok sınırlıdır. Yapılan üç araştırmanın sonuclarını incelersek, her üç araştırma da birazcık olsun besin takviyesi endüstrisine meyletmiş gibi gözüküyor. Araştırmaların bulguları öylesine çekingen bir dille yazılmış ki, besin takviyelerini öne sürüyor, fakat tedaviye yönelik çok az klinik bulgulardan söz ediyorlar. Araştırmaların veri toplama yöntemini ise genellikle ebeveyn anketleri oluşturuyor. Şu anda otistik çocuklardan oluşan bir kontrol grubuyla ilişkilendirilebilecek istatistiki veriyi verebilecek hiçbir laboratuvar, ya da bilimsel bir metot rehberi bulunmamaktadır. Otistik çocuğun gerçek ilerleyişini istatiksel olarak veren nicel model yerine, şu ana kadar ebeveynlerin görüşlerini ve gözlemlerini temel alan nitel modeller üzerine durulmuştur.
Bu takviyeler işe yarıyorsa bile, bunlar sadece hastalığın bazı semptomlarını hafifletiyor olabilirler, fakat bunlar gerçek tedavi değillerdir. Ebeveynlerin gelişme görmelerini anlamak çok basit. Oğulları ya da kızları bir tırnak boyu ilerleme belirtisi dahi gösterse, ebeveynler tedavinin işe yaradığını düşünürler.
ALINTI: Melih Duyar - Otistik Zeka E-kitabından