İlaç almadan, iyileşmesi mümkün değil denilen otistik çocuk artık konuşuyor, çevresiyle iletişim kuruyor.Yaşıtları gibi koşuyor, zıplıyor, oyun oynuyor. Şimdi normal çocukların eğitim gördüğü bir anaokuluna gidiyor. İşte otistik bir çouğun mucizesi
Çoğumuz 'otizm' kavramını Yağmur Adam filmiyle tanıdık. Başrollerini Dustinn Hoffman'ın oynadığı ve Oscar kazandığı film, otistik çocuklarının iç dünyasını tanıtttı. U'nun hikayesi de filmdeki gibi. Ancak onun sonu filmdeik gibi değil m utlu bittti. Çünkü o otizmi yendi.
2 yaşında otistik olduğunu öğrendiler
Adı U. ve biz onun kimliğini ve fotoğrafını yaşamına devam edebilmesi için vermiyoruz. U. adlı bebek, sağlıklı bir bebek olarak dünyaya geldi. Ailesi için her şey yolundaydı. Ancak iki yıl sonra çocuklarının otistik olduklarını öğrendiler. U.'ya dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve yaygın gelişimsel bozukluk tanısı konuldu. Ailesi çocuklarının otistik olduığunu öğrendiğinde, henüz 2 yaşında idi.
Konuşamıyor, göz teması kuramıyordu...
Konuşamıyor, göz teması kurmuyor, dokunulmaktan hoşlanmıyor, koşamıyor, normal çocukların verdiği hiçbir tepkiyi vermiyordu.,Anne ve babası ne olduğunu anlayamadan ,gözbebekleri U’ ın ilaçların kucağında buldu.
İlaç tedavi daha da zarar verdi
Bilindik ritalin ve risperdal ile devam eden tedavi süreci onun durumunu daha da ağırlaştırdı.İlaç tedavisinin sonucunda sık sık uyuyan U'ın durumu ailesini endişelendirmeye başladı. Çünkü hareket kabileyetini gittikçe kaybediyor, dikkat eksikliği sorunu daha da büyüyordu. Küçük U., bu ilaçlarla devam ederken psikiyatrist tarafından özel eğitime yönlendirildi..Buradan da sonuç alınamadı.
Umutlarını kaybetmişlerdi
Çocuklarının otistik olduğun ve normal çocuklar gibi olamayacağını düşünen aile umudunu kaybetmek üzereyken devlet destekli bir özel rahabilatasyon merkezine götürdü.. Burada sıra dışı bir eğitim programına dahil edildi. Ve tam bir yıl sonra U. için mucize gibi ilerlemeler gözlemlendi.
Doktorlar umudunuzu kesin demişlerdi
Doktorların ‘otistik gerçeğini kabullenin, konuşamaz ve hiçbir zaman yaşıtları gibi okula gidemez’ dedikleri bu çocuk konuşmaya başladı. Kendisini yaşıtları gibi ifade etmeye, koşmaya yürümeye başlayan U.şimdi normal çocukların eğitim gördüğü bir anaokuluna gidiyor. Bir yıl sonra ise okula gidecek.
Devlet destekli özel okulda eğitim gördü
U'ya özel bir eğitim uygulayan devlet destekli özel bir rehabilatasyon merkezi'nin görevlisi özel eğitim uzmanı Sema Yıldız, anne ve babaları uyardı:
Mucizenin kahramın pedagog ebeveynleri uyardı
“Otistik çocukları tedavi etmek için ilaç verilmesini şiddetle önermiyorum. Bu çocuğa daha da zarar verebilir. O şanslıydı. Yaşamın kıyısında geri döndü. son anda geldi.Erken tanı ve disipli bir tedavi sonrası düzeldi.Bize geldiğinde konuşamıyor, cümle kuramıyordu. Sese, ışığa, dokunulmaya büyük tepkiler veriyordu. İletişime kapalıydı.
Erken tanı ve doğru eğitim kurtardı
Yanlış tedavi yöntemleriyle zaman kaybeden U. bize gelmeseydi yaşamı boyunca otistik bir çocuk olacaktı. Ancak şimdi sağılklı ve okula bile başlayabilir.” dedi.
Çoğumuz 'otizm' kavramını Yağmur Adam filmiyle tanıdık. Başrollerini Dustinn Hoffman'ın oynadığı ve Oscar kazandığı film, otistik çocuklarının iç dünyasını tanıtttı. U'nun hikayesi de filmdeki gibi. Ancak onun sonu filmdeik gibi değil m utlu bittti. Çünkü o otizmi yendi.
2 yaşında otistik olduğunu öğrendiler
Adı U. ve biz onun kimliğini ve fotoğrafını yaşamına devam edebilmesi için vermiyoruz. U. adlı bebek, sağlıklı bir bebek olarak dünyaya geldi. Ailesi için her şey yolundaydı. Ancak iki yıl sonra çocuklarının otistik olduklarını öğrendiler. U.'ya dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve yaygın gelişimsel bozukluk tanısı konuldu. Ailesi çocuklarının otistik olduığunu öğrendiğinde, henüz 2 yaşında idi.
Konuşamıyor, göz teması kuramıyordu...
Konuşamıyor, göz teması kurmuyor, dokunulmaktan hoşlanmıyor, koşamıyor, normal çocukların verdiği hiçbir tepkiyi vermiyordu.,Anne ve babası ne olduğunu anlayamadan ,gözbebekleri U’ ın ilaçların kucağında buldu.
İlaç tedavi daha da zarar verdi
Bilindik ritalin ve risperdal ile devam eden tedavi süreci onun durumunu daha da ağırlaştırdı.İlaç tedavisinin sonucunda sık sık uyuyan U'ın durumu ailesini endişelendirmeye başladı. Çünkü hareket kabileyetini gittikçe kaybediyor, dikkat eksikliği sorunu daha da büyüyordu. Küçük U., bu ilaçlarla devam ederken psikiyatrist tarafından özel eğitime yönlendirildi..Buradan da sonuç alınamadı.
Umutlarını kaybetmişlerdi
Çocuklarının otistik olduğun ve normal çocuklar gibi olamayacağını düşünen aile umudunu kaybetmek üzereyken devlet destekli bir özel rahabilatasyon merkezine götürdü.. Burada sıra dışı bir eğitim programına dahil edildi. Ve tam bir yıl sonra U. için mucize gibi ilerlemeler gözlemlendi.
Doktorlar umudunuzu kesin demişlerdi
Doktorların ‘otistik gerçeğini kabullenin, konuşamaz ve hiçbir zaman yaşıtları gibi okula gidemez’ dedikleri bu çocuk konuşmaya başladı. Kendisini yaşıtları gibi ifade etmeye, koşmaya yürümeye başlayan U.şimdi normal çocukların eğitim gördüğü bir anaokuluna gidiyor. Bir yıl sonra ise okula gidecek.
Devlet destekli özel okulda eğitim gördü
U'ya özel bir eğitim uygulayan devlet destekli özel bir rehabilatasyon merkezi'nin görevlisi özel eğitim uzmanı Sema Yıldız, anne ve babaları uyardı:
Mucizenin kahramın pedagog ebeveynleri uyardı
“Otistik çocukları tedavi etmek için ilaç verilmesini şiddetle önermiyorum. Bu çocuğa daha da zarar verebilir. O şanslıydı. Yaşamın kıyısında geri döndü. son anda geldi.Erken tanı ve disipli bir tedavi sonrası düzeldi.Bize geldiğinde konuşamıyor, cümle kuramıyordu. Sese, ışığa, dokunulmaya büyük tepkiler veriyordu. İletişime kapalıydı.
Erken tanı ve doğru eğitim kurtardı
Yanlış tedavi yöntemleriyle zaman kaybeden U. bize gelmeseydi yaşamı boyunca otistik bir çocuk olacaktı. Ancak şimdi sağılklı ve okula bile başlayabilir.” dedi.