HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

BURLA HATUNDAN TERKEN HATUN FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme


Join the forum, it's quick and easy

HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

BURLA HATUNDAN TERKEN HATUN FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme

HERKONU FORUM SİTESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HERKONU

Similar topics


    BURLA HATUNDAN TERKEN HATUN

    reco_54
    reco_54
    Ödüllü Üye
    Ödüllü Üye


    Kayıt tarihi : 12/03/08
    Erkek
    Mesaj Sayısı : 1666
    Burç Sembolü : Terazi / 24 Eylül - 23 Ekim
    Yaş : 53
    Mesleği : Otomativ
    Medeni Durumu : Evli
    Çocuk Sayısı : 1
    Eğitim Durumu : Lise
    Yaşadığı Şehir / Ülke : Bursa
    Resim Resim : ---
    Yasaklanma Sebebi Yasaklanma Sebebi : ---
    Sevdiğim Sözler Sevdiğim Sözler :
    İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
    Site Puanı Site Puanı : 583
    Rep Puanı Rep Puanı : 81

    BURLA HATUNDAN TERKEN HATUN Empty BURLA HATUNDAN TERKEN HATUN

    Mesaj tarafından reco_54 C.tesi 28 Haz. 2008, 8:57 am

    Dede Korkut destanlarında kadın; hatun, kız, gelin, ana, kız kardeş, görklü, yad kızı helâl, yenge, daya, avrat, karıcuk, nişanlı kız, ağ pürçekli karı gibi kelimelerle tavsif edilmektedir . Bu kelimeler bazen ad bazen sıfat yerine kullanılmıştır. Yalnız avrat kelimesi metin içinde üç yerde kadın (dişi) manasında ve biraz da olumsuz kullanılmıştır...

    Dede Korkut destanında Burla Hatun, Banu Çiçek, Selcen Hatun ve Dirse Han’ın Hatunu kadın kahramanların başında gelmektedir. Bu kadınların dış görünüşleriyle ilgili olarak destanda fazla bilgi yoktur. Ancak Dirse Han ve Kanturalı’nın bir söyleşi sırasında eşlerine karşı hitaplarından bazı bilgiler edinmekteyiz.

    Dirse Han, eşine şu şekilde hitap eder:

    Berü gelgil başum bahtı ivüm tahtı

    İvden çıkup yorıyanda selvi boylum

    Topuğında sarmaşanda kara saçlum

    Kurılu yaya benzer çatma kaşlum

    Koşa badem sığmayan tar ağızlum

    Güz almasına benzer al yanaklum

    Bu seslenişten Dirse Han’ın eşinin uzun boylu, topuklarına kadar uzun siyah saçlı, çatma kaşlı, dar ağızlı ve al yanaklı bir kadın olduğu anlaşılmaktadır. Aynı zamanda han kızı olan bu hatunun gözleri karadır: “Kara kıyma gözleri kan yaş toldı..

    Kazan’ın eşi Burla Hatun da, “Boyı uzun beli ince Burla Hatun, güz elması gibi yanaklı, kargı gibi kara saçlı ve han kızı olarak tasvir edilmektedir. Kıyafeti ile ilgili olarak ise Kazan Han’ı karşılarken “samur cübbesini eğnine aldı şeklinde bir bilgi vardır.

    Kanturalı’nın eşi Selcen Hatun ise “güzeller serveri, sarı tonlu Selcen Hatun” olarak tasvir edilmektedir. Kanturalı’nın eşine seslenişinde onun, bazı fizikî özellikleri görülmektedir:

    Yalab yalab yalabıyan ince tonlum

    Yir basmayup yorıyan selvi boylum

    Kar üzerine kan tammış gibi kızıl yanaklum

    Koşa badem sığmayan tar ağızlum

    Kalemçiler çalduğı kara kaşlum

    Kurumsı kırk tutam kara saçlum

    Aslan uruğu sultan kızı....


    Bu hanımların en dikkat çekici özelliği hemen hemen hepsinin han kızı, sultan kızı, beğ kızı oluşlarıdır. Hatta bu üstün vasıflı beğ kızı hatunların yanındaki kırk ince belli kız da beğ kızlarıdır.

    Destan üslûbu içinde belli özellikleriyle dile getirilen bu kadınlar, toplum içinde aile reisi, Türk evinin direği, erkeğin vefalı arkadaşı, en mühimi de mukaddes Türk çocuklarının anneleridir . İster eş, ister anne, ister kardeş olarak bu kadınlar, birer kahraman ve kahraman yardımcısı olarak görülmektedirler. Dışa dönük aktif bir hayat süren Oğuzlarda yiğitlik, galebe çalma ve hakim olma duyguları “Alp tipinin” önde gelen hususiyetlerindendir


    Atlı-Bozkır medeniyetinin en yüksek sosyal değeri olan kahramanlık; kendini insan kuvveti ve savaşçılık mahareti olarak gösterir. Dede Korkut Destanlarında kahramanlık, sosyal hayatta erkekle her yönden ortak hayat süren kadınlar için de yüksek kıymet arz eder. Dolayısıyla en yüksek kıymet olan kahramanlık vasıfları, kadın için de söz konusudur. Bunun neticesi olarak Türk erkeği, kahramanlık vasfını kadında da arar.
    reco_54
    reco_54
    Ödüllü Üye
    Ödüllü Üye


    Kayıt tarihi : 12/03/08
    Erkek
    Mesaj Sayısı : 1666
    Burç Sembolü : Terazi / 24 Eylül - 23 Ekim
    Yaş : 53
    Mesleği : Otomativ
    Medeni Durumu : Evli
    Çocuk Sayısı : 1
    Eğitim Durumu : Lise
    Yaşadığı Şehir / Ülke : Bursa
    Resim Resim : ---
    Yasaklanma Sebebi Yasaklanma Sebebi : ---
    Sevdiğim Sözler Sevdiğim Sözler :
    İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
    Site Puanı Site Puanı : 583
    Rep Puanı Rep Puanı : 81

    BURLA HATUNDAN TERKEN HATUN Empty Bamsı Beyrek ve Kanturalı,

    Mesaj tarafından reco_54 C.tesi 28 Haz. 2008, 8:59 am

    Bamsı Beyrek ve Kanturalı, eşlerinde aradıkları vasıfları şöyle ifade ederler:

    “......Oğul bugün Oğuzda ne gördün? Aydur: Ne göreyim, oğlı olan ivermiş, kızı olan köçürmiş. Babası aydur: Oğul ya seni ivermeh mi gerek? Beli Pes ağ sakallu aziz baba ivermeh gerek didi. Babası aydur: Oğuz da kimin kızın alıvireyin didi. Beyrek aydur: Baba mana bir kız alı vir kim men yirümden turmadın ol turmah gerek, men karakoç atuma binmedin ol binmeh gerek, men karımuma varmadın ol mana baş getürmeh gerek, bunun gibi kız alı vir baba mana didi. Babası Pay Püre han aydur: Oğul sen kız dilemezsin kendüne bir hempa istermişsin....

    Kanturalı da aynı şartları eşinde arar. Hatta daha ileri giderek “Beli canum baba eyle isterem, pes varasın bir cici bici Türkmen kızı alasın, nagahandan dayanam üzerine düşem karnı yırtıla..” diyerek bizi, cicili bicili Türkmen kızlarının varlığından da haberdar eder.

    Destanlarda, kadınlar arasında tıpkı erkek teşkilâtına benzer bir teşkilâtlanma söz konusudur. Erkekler, kırk yiğidi ile kadınlar, kırk ince belli kızı ile hareket ederler. Bu kızlar tıpkı hanların ve han oğullarının yanında bulunan yiğitler gibi soylu bey kızlarıdır Asildirler, ata binerler, ok atar, savaşır, dövüşür, aman dileyeni affeder.
    reco_54
    reco_54
    Ödüllü Üye
    Ödüllü Üye


    Kayıt tarihi : 12/03/08
    Erkek
    Mesaj Sayısı : 1666
    Burç Sembolü : Terazi / 24 Eylül - 23 Ekim
    Yaş : 53
    Mesleği : Otomativ
    Medeni Durumu : Evli
    Çocuk Sayısı : 1
    Eğitim Durumu : Lise
    Yaşadığı Şehir / Ülke : Bursa
    Resim Resim : ---
    Yasaklanma Sebebi Yasaklanma Sebebi : ---
    Sevdiğim Sözler Sevdiğim Sözler :
    İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
    Site Puanı Site Puanı : 583
    Rep Puanı Rep Puanı : 81

    BURLA HATUNDAN TERKEN HATUN Empty Burla Hatun

    Mesaj tarafından reco_54 C.tesi 28 Haz. 2008, 9:03 am

    Dirse Hanın eşi, oğlunun ilk avını kutlamak için hazırlık yapar. Fakat oğlunu Dirse Hanın yanında göremeyince şaşırır, yaralı ya da esir olabileceğini düşünerek eşine şöyle seslenir:

    Han babamın katın ben varayım

    Ağır hazine bol leşker alayım

    Azgın dinlü kafire ben varayum

    Paralanup kazılık atumdan inmeyince

    Yinüm ile alca kanum silmeyince

    Kol bud olup yir üstine düşmeyince

    Yalunuz oğul yollarından dönmeyeyim....

    Sonunda dayanamaz, bidevi atına biner, kırk ince belli kızı yanına alır ve oğlunu aramaya gider.

    Burla Hatun, oğlu Uruzun esir olduğu boyda; oğlunu kurtarmaya giden Kazana kırk ince belli kızını da yanına alarak savaşta yardıma gider. Savaşı lehlerine çevirir.

    ... kararı kalmadı kırk ince billü kız oğlanıyla kara aygırun tartdurdı, butun bindi, kara kılıcın kuşandı, başum tacı Kazan gelmedi diyü izin izledi..


    Selcen Hatun ise, iki koşa yay çeken , attığı ok yere düşmeyen bir kadın kahramandır. O da Kanturalıyı savaşarak kurtarır, hatta ilk harekete geçen de kendisidir.

    Selcen Hatun at oynatdı ... karımun basdı, kaçanın kovmadı, aman dileyeni öldürmedi... kılıcının balçığı kan odaya geldi.

    Bir bölük kaza şahin girmiş gibi kafire at saldı, bir ucından kırup kafiri ol bir ucına çıkdı... Bir ucına dahı kendü girdi, kılıç tartup yorıdı, kafir başın kesdi, yağı basıldı, düşman sındı..

    Erkeğin kadında aradığı bu kuvvetli olma ve kahramanlık vasıflarını kadın da erkekte arar ve erkeği çeşitli şekillerde dener.

    Selcen Hatunun kalınlığı üç azgın canavardır. Bunların biri aslan, biri kara boğa ve biri kara buğradır. Kanturalı bu üç azgın canavarla dövüşüp onları öldürdükten sonra Selceni alabilmiştir
    reco_54
    reco_54
    Ödüllü Üye
    Ödüllü Üye


    Kayıt tarihi : 12/03/08
    Erkek
    Mesaj Sayısı : 1666
    Burç Sembolü : Terazi / 24 Eylül - 23 Ekim
    Yaş : 53
    Mesleği : Otomativ
    Medeni Durumu : Evli
    Çocuk Sayısı : 1
    Eğitim Durumu : Lise
    Yaşadığı Şehir / Ülke : Bursa
    Resim Resim : ---
    Yasaklanma Sebebi Yasaklanma Sebebi : ---
    Sevdiğim Sözler Sevdiğim Sözler :
    İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
    Site Puanı Site Puanı : 583
    Rep Puanı Rep Puanı : 81

    BURLA HATUNDAN TERKEN HATUN Empty Geri: BURLA HATUNDAN TERKEN HATUN

    Mesaj tarafından reco_54 C.tesi 28 Haz. 2008, 9:09 am

    Destanda erkeğin kadını, kadının erkeği kuvvet ve cesaret bakımından denemesinin hayatî bir değer olması ve bunun sebebi kolaylıkla tasavvur olabilir. Zira daima hareket hâlinde olan, şehir ve köylerde olduğu gibi tabiî ve sunî hiçbir vasıta ile korunmayan bu toplulukta, düşman kadının da erkeğin de hayatını tehdit altında bulundurur. Şu hâlde ikisinin de kuvvetli ve cesur olması zaruridir.....

    Aynı zamanda annenin oğla, oğlun anneye olan sevgi ve bağlılıkları, en büyük kahramanlıkları yaratır. Anne çocuk arasındaki bağlılık duygusunun bu toplulukta çocuğun yüksek bir kıymet ifade etmesi dolayısıyla içtimaî bir değer kazanması da düşünülebilir ....

    Dirse Han yoldaşlarının iftirasına kanarak, oğlunun kötü olduğuna kanaat getirir ve onu avda öldürmeye çalışır. Dirse Han’ın kırk yiğidinin oğlanı kötülerken söylediği şu sözler çok dikkat çekicidir.

    “Sen var iken av avladı kuş kuşladı, anasını yanına alıp geldi, al şarabın itisinden aldı içti. Anasıyla sohbet eyledi, atasına kasd eyledi
    Tahtın varislerinin anneleriyle iş birliği yapmak suretiyle, babalarını tahttan indirerek, yerine geçmek istedikleri veya indirdikleri, tarihen de sabit olaylardandır. Tabiî tedbir olarak varislerin öldürülmesi de....



    Destanlardaki Türk kadını aynı zamanda çok sadıktır. Gerdek gecesi esir düşen Beyrek’i Banu Çiçek on altı yıl bekler, yas tutar.

    Kadının eşine olan bağlılığını ifade eden en önemli boy Deli Dumrul’dur. Bu boyda kadının kocasına duyduğu bağlılık çok açık ifade edilmektedir.

    Azrail’e vermek için canına can arayan Deli Dumrul, anne ve babasına gider. Ancak anne ve babası ona canını vermezler. Helâlleşmek için eşine gelir. Bunun üzerine eşi:

    “Senin ol muhannet anan baban

    Bir canda ne var ki sana kıyamamışlar

    Arş tanıg olsun kürsi tanıg olsun

    Yir tanıg olsun gök tanıg olsun

    Kadir tanrı tanıg olsun

    Menüm canum senün canuna kurban olsun” der,

    Destanlarda sadakat, vefa yalnız eş ve nişanlı kızlarda görülen bir hususiyet değildir. Kız kardeşler de yıllarca esir düşmüş kardeşlerini beklerler.

    Destanlardaki kadın kahramanlar genel özellikleriyle alp tipine uygundur. Ahlakî değerlerin ağırlık noktasını, kahramanlık ve annelik duygusu oluşturmaktadır. Oysa Dede Korkut kitabının başında bizzat Dede Korkut, kadınları tasnif eder. Bu tasnifteki ağırlık noktası ise yiyecek olarak görülmektedir. Burada evin tayağı olan kadın, “Yazıdan yabandan ive bir konuk gelse, er adam ivde olmasa, ol anı yidirür, içirür, ağırlar, azizler gönderir. Ol Ayişe Fatıma soyudur hanum. Anun bebekleri yetsün ocağına buncılayın avrat gelsün” şeklinde tavsif edilmektedir.

    Diğerleri ise; solduran sop, tolduran top ve niçe söyler isen bayağıdır. Bunlar, evine bakmayan, şükretmeyen kocası istediği hâlde misafirine izzet ve ikramda bulunmayan kadınlardır




    Buraya kadar Dede Korkut destanından izlediğimiz kadını, tarihî kaynaklardan izlemeye devam edelim.

    Türklerin, İslâm medeniyeti dairesine girmesiyle beraber milletin sosyal hayatı değişmiş ve buna paralel olarak atlı bozkır medeniyeti, yerini şehir medeniyetine bırakmıştır. Türkler camii ve medrese çevrelerinde kütüphaneleri, şifâhaneleriyle meşhur kültür ve medeniyet merkezleri kurmuşlardır. Özellikle Anadolu Selçukluları ve Osmanlı devri dinî, askerî, fikrî, ilmî, siyasî, iktisadî tekamülün hızla yaşandığı dönemdir.




    Alpaslan’ın kız kardeşi Gevher Hatun’un da kendine has maiyeti vardır. Kavurd isyanına destek verdiği için Nizamü’l-mülk tarafından servetine ve 50.000 dinarlık parasına el konulmuş, daha sonra Melikşah’ın rızasıyla öldürülmüştür (Turan, 1969: 154).

    Tuğrul Bey’in eşi Altuncan da Oğuz askerlerini emrine alarak Hemedan’da kardeşi Yinal tarafından sıkıştırılan Tuğrul Bey’e yardım etmiş, kurtuluşta önemli rol oynamış, akıllı, kudretli, dindar ve hayırsever hanımlardandır (Turan, 1969: 97).

    Harizmşah Alaü’d-din Mehmet’in annesi Türkân Hatun ise çok otoriter yaradılışının etkisi ile oğluna rakip, çoğu defa ona hakim bir güç olarak bütün yönetime karışmıştır. Türkân Hatun babasının uyrukları ve askerleri ile oğluna en sıkışık zamanlarında yardım ettiği için kendine Hüdâvend-i Cihan unvanı verilmiştir. Sefere çıktığında ise “İslâm’ın ve âlemin koruyucusu” unvanı verilirdi. Hatta sivil ve asker, büyük mevki sahipleri aleyhindeki suç duyurularının incelendiği Divan-ı Mezalim adlı mahkemeye başkanlık yapmıştır ki bu divanın başkanı ancak hükümdar olabilirdi.............

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma 03 Mayıs 2024, 1:57 am