tarafından Herkonu Forum Sitesi C.tesi 10 Mayıs 2008, 9:42 pm
Sinderella olmak isterdim. Nedeni ise, o kadar güclüklerden sonra ferahlaga cikmak güzel birsey...
Sinderella
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde uzak
ülkelerin birinde, bir kral varmış. Bu kralın çok
sevdiği bir karısı ve Sinderella adında dünyalar
güzeli bir kızı varmış. Sinderella, güzel
olduğu kadar iyi kalpliymiş de. Kralın ve
Sinderella’nın mutluluğu kraliçenin ölümüyle bozulmuş. Kral
bir süre sonra yeniden evlenmiş. Yeni karısı ise oldukça kıskanç,
kötü kalpli bir kadınmış. Kralın yeni karısından da iki
kızı olmuş. Zamanla kızlar büyümüşler.
Kızlar, Sinderella’yı hiç sevmiyor, her fırsatta onu azarlıyor,
aralarına almak istemiyorlarmış. Günler bu şekilde Sinderella
için mutsuzlukla geçiyormuş. Kralın da bir süre sonra
ölmesi, Sinderella’yı tamamen mutsuz ve çaresiz yapmış.
Artık üvey annesi ve kızkardeşleri, iyiden iyiye Sinderella’ya
kötü davranıp onu bir hizmetçi gibi kullanmaya başlamışlar.
Sinderella’nın durup dinlenmesine fırsat vermiyor,
“Çabuk ol sallanma, bulaşıkları yıka, yerleri sil, çamaşırları
yıka” diyerek onu sürekli çalıştırıyorlarmış. Kendileri
ise günlerini eğlencelerde, balolarda geçiriyorlarmış. Saraydaki
tüm hizmetçileri kovarak bütün işleri Sinderella’ya
yaptırmaya başlamışlar.
Bu çalışmasına karşılık ona doğru dürüst yiyecek bile
vermiyorlar, acıktığında bir parça kuru ekmek bir bardak
su veriyorlar, kendileri ise en güzel yiyecekleri yiyorlarmış.
Sinderella’nın üzerinde giysi olarak da paçavralardan başka
birşey yokmuş.
29
Kızkardeşlerinin ve üvey annesinin giysileri ise ipektenmiş.
Günlerden bir gün komşu ülkenin prensi sarayında bir
balo düzenlemeye karar vermiş. Bunun için çevre ülkelere
haberciler göndererek davette bulunmuş. Bu davet Sinderella’nın
üvey annesine de ulaşmış.
Üvey annesi hemen balo hazırlıklarına başlayıp, kendisine
ve kızlarına altın işlemeli giysiler
hazırlatmış.
Sinderella da bu baloya
gitmek için üvey annesinden izin
istemiş. Sinderella’nın bu isteği
üzerine üvey annesi ve kız
kardeşleri, kahkahalarla gülmüşler.
“Bu üzerindeki paçavralarla
mı baloya gideceksin.
Bizi orada herkese rezil etmek
mi istiyorsun?” diye alay
etmişler.
Sinderella, kız kardeşlerinin
eski giysilerini giyip, baloya
gidebileceğini söylediyse de,
onu tersleyerek, “Bu kadar iş
dururken senin baloya gidip,
eğlenmene müsade edemeyiz”
demişler.
Baloyu düzenleyen prensin niyeti ise baloya gelen genç
kızlardan beğendiği birisiyle evlenip, onu kendisine prenses
yapmakmış. Heyecanla balo gününü bekliyormuş.
Derken balonun verildiği gün gelip çatmış. Saray, ülke
içinden ve dışından gelen davetlilerle dolup taşmış.
30
Sinderella’nın üvey annesi ve kız kardeşleri de baloya
gitmişler. Sinderella evde yalnız kalınca balodaki insanları
düşünerek ağlamaya başlamış. Bir yandan yerleri süpürürken
bir yanda da “Ne olurdu sanki, ben de baloya gidip,
eğlenebilseydim” diye üzülüyormuş.
Sinderella’nın sesini o ülkenin
iyilik perisi işitmiş. Merak edip
Sinderella’nın yanına gelmiş.
- Neden mutsuzsun Sinderella?
Senin gibi iyi kalpli bir
kızın böyle mutsuz olmasının sebebi
nedir? Diye sormuş.
Sinderella:
- Komşu ülkenin prensi bir balo düzenledi. Kardeşlerim
ve annem o balodalar. Fakat beni götürmek istemediler.
Üstelik benimle alay ettiler. Kalbimi kırdılar, demiş.
İyilik perisi:
- Sana yardımcı olacağım. Bana hemen büyükçe bir
balkabağı ve bir düzine fare bul getir, demiş.
Sinderella perinin bu isteğine bir anlam verememiş ama
hemen gidip bahçeden büyükçe bir kabak kesmiş, kabaklarla
beslenen farelerden de bir düzine yakalayıp
periye götürmüş.
Peri sihirli değneğiyle balkabağına
dokunuverince, balkabağı altından bir
arabaya dönüşmüş. Farelere dokununca
ise, fareler çok bakımlı atlara ve
arabacıya dönüşüvermiş.
Sinderella bu olanların şaşkınlığı
içerisinde iken peri, sihirli değneğini
Sinderella’ya dokundurmuş.
31
Sinderella kendini birden altın işlemeli, ipekten, pırıl pırıl
parlayan bir giysinin içerisinde bulmuş. O kadar güzel olmuş
ki peri bile kendisine hayran kalmış. Sinderella’ya:
- Hemen arabaya bin ve baloya git. Yalnız gece yarısı
olmadan geri dönmen lazım, çünkü gece yarısı büyü bozulacak,
demiş.
Sinderella hemen arabaya binerek baloya varmış. Sarayın
merdivenlerinden inerken balodaki herkes hayranlıkla
Sinderella’ya bakıp merakla onun kim olduğunu birbirlerine
soruyorlarmış. Üvey annesi ve kızkardeşleri de Sinderella’yı
tanımamışlar fakat kıskançlıkla onu izlemeye başlamışlar. Sinderella’nın
güzelliğini Prens de farketmiş, hemen yanına yaklaşıp,
- Lütfen benimle dans eder misiniz? Diyerek Sinderella’yı
dansa kaldırmış. Birlikte dans ederlerken Sinderella o
kadar mutluymuş ki zamanın nasıl geçtiğini anlamamış. Vakit
gece yarısını geçmek üzereymiş. Bunu farkeden Sinderella,
Prens’ten özür dileyip koşarak merdivenlerden çıkmış. Merdivenlerden
çıkarken ayakkabılarından biri ayağından çıkmış.
Sinderella aceleden ayakkabısını almadan arabaya binip eve
tam gece yarısı varmış.
Kapıdan girer girmez büyü bozulmuş, altın araba kabağa,
atlarla arabacı ise bir düzine fareye dönüşüvermiş.
32
Sinderella geçirdiği güzel geceyi düşleyerek uykuya
dalmış.
Ertesi gün baloya katılan herkes balodaki güzel kızı konuşuyormuş.
Kimse bu kızın kim olduğunu bilmiyormuş. Prens
de adını bile bilmediği bu kıza aşık olmuş ve her yerde onu
aramaya başlamış. Elinde ise bir ayakkabıdan başka, bu
kıza ait hiçbir şey yokmuş. Askerlerine emir vererek:
- Bu ayakkabı kimin ayağına uyarsa o kızı saraya getirin,
benim evleneceğim kız odur, demiş.
Prens’in askerleri hemen yola çıkıp ayakkabıyı genç kızların
ayağında denemeye başlamışlar. Fakat ayakkabı hiç
birisinin ayağına olmuyormuş.
En sonunda Sinderella’nın bulunduğu
eve varmışlar. Sinderella’nın kızkardeşlerinden
ayakkabıyı giymelerini
istemişler. Ne kadar zorlasalar da
ayakkabı ikisininde ayağına uymamış.
Bunun üzerine askerler, evde başka kız
bulunup bulunmadığını sormuşlar. Kızlar:
- Sinderella adında bir hizmetçimiz
daha var ama bu ayakkabının ona
uyması imkansız. Çünkü o baloya katılmadı.
Zaten bir hizmetçi parçasının
baloda ne işi olabilir ki, diyerek gülüşmüşler.
Askerler bunun üzerine hemen Sinderella’nın çağrılmasını
ayakkabıyı onun ayağında da denemeleri gerektiğini,
bunun prensin emri olduğunu söylemişler. Kızlar Sinderellayı
çağırmışlar. Niyetleri, ayakkabının onun ayağına olmadığını
görüp onunla alay etmekmiş.
Sinderella, askerlerin yanına gelip uzatılan ayakkabıyı
kolaylıkla ayağına giyivermiş.
33
Bunu gören kızkardeşlerinin şaşkınlıktan ağızları bir karış açılmış.
Prens’in askerleri, aradıkları kızın Sinderella olduğunu
anlamışlar.
Hemen Sinderella’yı alıp Prens’in sarayına götürmüşler.
Prens, Sinderella’yı görür görmez balodaki kız olduğunu anlamış.
Hemen düğün hazırlıklarına başlanmış. Kırk gün kırk
gece düğün yapılmış.
Sinderella ve Prens evlenmişler.
Sinderella evinden ve eski kötü günlerinden uzakta, mutlu
bir hayat sürmüş.