KONUŞMA ÖZELLİKLERİ:
Dil gelişiminde aşırı sorunların olması otizm tanısında temel ölçütlerdendir.
Konuşmada gecikme kadar konuşmada olağan dışılık mevcuttur.
Konuşmanın olmaması veya konuşmanın gecikmesi ailenin hekime en sık müracaatnedenlerinden biridir.
Otistik çocuklarda istemli konuşma yoktur ve konuşma anormallikleri motivasyon eksikliğinden dolayı değildir.
Otistik bireyler konuşmayıakıcı öğrendiklerinde bile, sosyal iletişimdeki yetersizlikleri nedeniyle konuşmaları karşılıklı konuşmalar biçiminde olmaz.
Karşılıklı konuşma becerisi normal çocuklardaiki veya üç yaşlarında gelişirken, otistik çocukların hemen hepsinde bu yaşa geldikleri halde karşılıklı konuşma istenilen düzeyde olmamaktadır. Ayrıca konuşulanları anlamakta güçlüğün olması, karşılıklı konuşmayı sürdürmede büyük bir oluşturur.
Bebekliğin ilk 6 ayında gözlenen badıldamaların ve 7-10 ay arası sesleri taklit etme gibi dil gelişimine ait aşamaların otistik çocuklarda çok az olduğu ya da hiç olmadığı belirtilmektedir. Normal bebekler genellikle bir yaş civarında ilk sözcükleri söylerler.
Bir buçuk yaşındaki sağlıklı bir çocuk yaklaşık 10-15 sözcük konuşur.
İki yaşında en az 50 sözcük konuşabilmelidir.
Oysa ikinci yılda otistik çocukların çoğu 15 veya daha az sözcük kazanmaktadırlar.
Normal çocuklar genellikle iki yaşında iki sözcüğü;
iki buçuk yaşında üç sözcüğü birleştirerek cümle kurabilmektedir.
Oysa otistik çocukların yaklaşık yarısı bu dönemde cümle kuramamakta, bunun da ötesinde cümle söylemlerinin çoğu ekolali tarzında olmaktadır.
Otistik çocukların konuşmaları ekolalik sözcükleri veya cümlecikleri içerir.
Ekolali, çocuğun duyduğu sözcükleri ve cümleleri konuşmacının hemen arkasından veya daha sonrasında yankılı bir biçimde taklit etmesidir.
Otistik çocukların konuşmalarının neden ekolalik olduğu ve neden dili yaratıcı olarak kullanamadıkları bize bazı ipuçları vermektedir.
Melodik konuşmada ve şarkı söylemede beynin sağyarısı kullanılmaktadır.
Burada sözcük ve cümlecikler olduğu gibi saklanır.
Fakat gerçek konuşma için, bir sözcüğü yaratıcı kullanmak için, önce bu sözcüğün anlamının aranması gerekmektedir.
Bu işlemi de beynin sol yarısı yapmaktadır.
Ekolalik konuşan çocuklar, duyduklarını tekrar ederler ve bu kelimeleri anlamlara ayrıştırma becerilerini kullanamazlar.
Aslında normal çocuklar da konuşmaya duydukları kelimeleri taklit etmeyle başlarlar.
Ancak bu taklit dönemi, 2.5 yaş civarında sona erer.
Normal çocuklar iki yaşından sonra zamirleri doğru ve yerinde kullanmayı öğrenirler.
Ancak, otistik çocuklar özneleri karıştırabilirler veya zamirleri yer değiştirerek kullanabilirler. "Oyuncağı istiyor musun?" şeklinde söylediklerindeaslında "oyuncağı istiyorum" demek istiyorlardır.
Bazı otistik çocuklar kendisinden üçüncü tekil şahıs veya başka birisiymiş gibi bahsedebilir. Örneğin, “Ali televizyonseyretti, sonra yemek yedi” derken aslında kendisinden bahsediyordur.
Otistik çocuklarda gramer bozuklukları, edatların uygun yer ve zamanda kullanılmaması, soru cümleleri kurmakta ve sorulanı anlamakta güçlük, soyut sözcükleri anlamakta yetersizlik, zaman kavramını kazanmada güçlük ve telaffuz bozukluğu gibi yetersizlikler diğer konuşma dili sorunlarıdır.
Ayrıca, konuşmalarında soru şekillerini kullanmakta güçlük çekerler.
Otistik çocukların seslerinin tonu duygularını yansıtmaz.
Yüksek perdeli sestonu, melodik, düz veya robot benzeri ses tonuyla konuşma yaygındır.
Ses tonlarını ayarlamakta güçlükleri olabilir.
Otistik çocukların konuşmaya başlaması çok farklı yaşlarda gerçekleşir;
ancak genellikle ilk sözcükleri beş yaş civarında söylerler.
Bazı otistik çocukların konuşmaya normal yaşıtlarıyla aynı zamanda başladıkları, ancak daha sonraları bildikleri kelimeleri kullanmadıkları gözlenmiştir.
Konuşmanın sonradan kaybı otistik çocukların yaklaşık %20-30’unda 12-30 ay arasında gözlenir. Otistik bireylerin yaklaşık yarısı yaşam boyu konuşma iletişimini tercih etmez veya konuşmazlar.
Dil gelişiminde aşırı sorunların olması otizm tanısında temel ölçütlerdendir.
Konuşmada gecikme kadar konuşmada olağan dışılık mevcuttur.
Konuşmanın olmaması veya konuşmanın gecikmesi ailenin hekime en sık müracaatnedenlerinden biridir.
Otistik çocuklarda istemli konuşma yoktur ve konuşma anormallikleri motivasyon eksikliğinden dolayı değildir.
Otistik bireyler konuşmayıakıcı öğrendiklerinde bile, sosyal iletişimdeki yetersizlikleri nedeniyle konuşmaları karşılıklı konuşmalar biçiminde olmaz.
Karşılıklı konuşma becerisi normal çocuklardaiki veya üç yaşlarında gelişirken, otistik çocukların hemen hepsinde bu yaşa geldikleri halde karşılıklı konuşma istenilen düzeyde olmamaktadır. Ayrıca konuşulanları anlamakta güçlüğün olması, karşılıklı konuşmayı sürdürmede büyük bir oluşturur.
Bebekliğin ilk 6 ayında gözlenen badıldamaların ve 7-10 ay arası sesleri taklit etme gibi dil gelişimine ait aşamaların otistik çocuklarda çok az olduğu ya da hiç olmadığı belirtilmektedir. Normal bebekler genellikle bir yaş civarında ilk sözcükleri söylerler.
Bir buçuk yaşındaki sağlıklı bir çocuk yaklaşık 10-15 sözcük konuşur.
İki yaşında en az 50 sözcük konuşabilmelidir.
Oysa ikinci yılda otistik çocukların çoğu 15 veya daha az sözcük kazanmaktadırlar.
Normal çocuklar genellikle iki yaşında iki sözcüğü;
iki buçuk yaşında üç sözcüğü birleştirerek cümle kurabilmektedir.
Oysa otistik çocukların yaklaşık yarısı bu dönemde cümle kuramamakta, bunun da ötesinde cümle söylemlerinin çoğu ekolali tarzında olmaktadır.
Otistik çocukların konuşmaları ekolalik sözcükleri veya cümlecikleri içerir.
Ekolali, çocuğun duyduğu sözcükleri ve cümleleri konuşmacının hemen arkasından veya daha sonrasında yankılı bir biçimde taklit etmesidir.
Otistik çocukların konuşmalarının neden ekolalik olduğu ve neden dili yaratıcı olarak kullanamadıkları bize bazı ipuçları vermektedir.
Melodik konuşmada ve şarkı söylemede beynin sağyarısı kullanılmaktadır.
Burada sözcük ve cümlecikler olduğu gibi saklanır.
Fakat gerçek konuşma için, bir sözcüğü yaratıcı kullanmak için, önce bu sözcüğün anlamının aranması gerekmektedir.
Bu işlemi de beynin sol yarısı yapmaktadır.
Ekolalik konuşan çocuklar, duyduklarını tekrar ederler ve bu kelimeleri anlamlara ayrıştırma becerilerini kullanamazlar.
Aslında normal çocuklar da konuşmaya duydukları kelimeleri taklit etmeyle başlarlar.
Ancak bu taklit dönemi, 2.5 yaş civarında sona erer.
Normal çocuklar iki yaşından sonra zamirleri doğru ve yerinde kullanmayı öğrenirler.
Ancak, otistik çocuklar özneleri karıştırabilirler veya zamirleri yer değiştirerek kullanabilirler. "Oyuncağı istiyor musun?" şeklinde söylediklerindeaslında "oyuncağı istiyorum" demek istiyorlardır.
Bazı otistik çocuklar kendisinden üçüncü tekil şahıs veya başka birisiymiş gibi bahsedebilir. Örneğin, “Ali televizyonseyretti, sonra yemek yedi” derken aslında kendisinden bahsediyordur.
Otistik çocuklarda gramer bozuklukları, edatların uygun yer ve zamanda kullanılmaması, soru cümleleri kurmakta ve sorulanı anlamakta güçlük, soyut sözcükleri anlamakta yetersizlik, zaman kavramını kazanmada güçlük ve telaffuz bozukluğu gibi yetersizlikler diğer konuşma dili sorunlarıdır.
Ayrıca, konuşmalarında soru şekillerini kullanmakta güçlük çekerler.
Otistik çocukların seslerinin tonu duygularını yansıtmaz.
Yüksek perdeli sestonu, melodik, düz veya robot benzeri ses tonuyla konuşma yaygındır.
Ses tonlarını ayarlamakta güçlükleri olabilir.
Otistik çocukların konuşmaya başlaması çok farklı yaşlarda gerçekleşir;
ancak genellikle ilk sözcükleri beş yaş civarında söylerler.
Bazı otistik çocukların konuşmaya normal yaşıtlarıyla aynı zamanda başladıkları, ancak daha sonraları bildikleri kelimeleri kullanmadıkları gözlenmiştir.
Konuşmanın sonradan kaybı otistik çocukların yaklaşık %20-30’unda 12-30 ay arasında gözlenir. Otistik bireylerin yaklaşık yarısı yaşam boyu konuşma iletişimini tercih etmez veya konuşmazlar.