Resmi Gazete’de yayınlanan düzenlemeyle birlikte reçetesiz ilaçların reklamının yapılmasının önü açıldı. İstanbul Eczacı Odası, konuyla ilgili önemli bir açıklamada bulundu.
Resmi Gazete’de yer alan Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu tarafından yayınlanan Reklâm Yönetmeliği’nin 5. maddesinin (f) bendinde reçetesiz ilaçların reklamının yapılmasına yönelik düzenleme ile ilgili bir açıklama yapan İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu, “Bilinmelidir ki “reçetesiz” kapsamına alınmış da olsa, her ilaç aynı zamanda bir zehirdir. İlaç tüketimini artırmak, reklam pastasını büyütmek, medyanın reklam gelirlerini artırmak gibi tamamen sermayenin kârını artırma amacıyla atılacak bu adım halk sağlığını geri dönülmez olarak olumsuz etkileyecektir” dedi.
İstanbul Eczacı Odası, yapılan düzenlemeyle birlikte ilaç reklamının yapılmasını isteyen sermaye gruplarının dayatması sonucu reçetesiz ilaçların reklamının yapılmasının önünün açıldığını belirtti. Oda, yürütmenin ilgili yasa maddesinin iptali için dava açmaya hazırlandıklarını duyurdu.
Her ilacın aynı zamanda bir zehir olduğunun belirtildiği açıklamada, “Reçetesiz ilaçların halka tanıtımını serbest bırakan bu düzenleme gereksiz ilaç tüketimini, yanlış ilaç kullanımını, bunlara bağlı ilaç zehirlenmelerini öngörülemez oranda artıracaktır” denildi.
“Bunun bedelini halkımız ödeyecek”
Sağlık Bakanlığı’nı söz konusu yönetmeliğe derhal müdahale etmeye çağıran İstanbul Eczacı Odası’nın açıklaması “İlaç reklamının serbest bırakılması; belki medya, reklam ve ilaç tekellerinin daha fazla kâr etmesini sağlayacaktır, ama bunun bedelini ödeyecek olan halkımız olacaktır. Yönetmeliğin ilgili maddesi derhal iptal edilmeli, ilaç reklamının serbest bırakılmasına yönelik girişimlerden vazgeçilmelidir” sözleriyle son buldu.
_____________________________________________________________________________
"ilacı zehirden ayıran dozudur" (ALINTIDIR)
Eczacılık fakültelerinde öğretilen ilk şeydir ayrıca.
her ilaç, belirli sınırlar dışına çıkıldığında zarar vericir. hatta öldürücü bile olabilir. "ilaç" derken buna tıbbi amaçla kullanılan bitki ve bitkisel ürünleri de dahil etmek gerekir. çünkü günümüzde tedavide kullanılan bir çok ilacın ham maddesi bitkilerdir.
örneğin, kemoterapide kullanılan vinkristin ve vinblastin vinca sp. (cezayir menekşesi), güçlü anljezik ve psikotrop etkileri olan morfin yarı sentezle papaver somniferum ( haşhaş) 'dan, taşıt tutmalarında kullanılan skopolamin atropa belledona ( güzelavrat otu)'dan elde edilir. Bu örnekleri binlerce çoğaltmak mümkün.
bir ilacın aynı zamanda zehir de olabileceğinin en güzel kanıtı sokrates'in ölümüne neden olan conium maculatum (baldıran)'un tedavide ağrı dindirici ve spazmolitik (spazm çözücü) olarak kullanılması yanında oldukça güçlü bir zehir oluşudur.
Son zamanlarda sürekli duyduğum ve beni çok rahatsız eden bir ifade var. " hiçbir yan etkisi yok, tamamen bitkisel"o kadar büyük bir yanılgı ki bu. Resmen insanların beyni yıkanıyor. (genellikle bu tip ürünler ruhsatlarını sağlık bakanlğı'ı yerine tarım bakanlığı'ndan aldığı için "ilaç" olarak değil de "gıda takviyesi" olarak isimlendiriliyorlar. asıl aldatmaca burda.)
Tüketim toplumunun son ninnisi. Artık insanların sağlıklarıyla doğrudan uğraşmaya başladılar.
Bunları yazma nedenim dün akşam başrolünde Cüneyt Arkın'ı gördüğüm bir televizyon reklamıdır.
içinde çeşitli vitamin, mineral ve bitkisel hammadde bulunan bir ürünü kareteci kıyafetleri içinde tanıtıyordu.
yaptığı şey yasal aslında; ama ahlaki değil. hele de cüneyt arkın'ın tıp eğitimi aldığını düşünürsek. hipokrat yemini etti mi bilmiyorum; ama eğer etmişse bu reklam o yeminin hiç bir yerine sığmaz. bi' kere meslek ahlakına aykırı ve halk sağlığının karşısında.
ilacın reklamı yapılamaz.
bu ülkede ilaç içmeyi başarı sanan milyonlarca insan var. çocuğu, yaşlısı, cahili, bilmişi ...vs derken risk büyüyor da büyüyor.
doktora, eczacıya danışmadan "komşum dediydi " diye ilaç kullanan insanlar televizyonun dediğine tapar.
belki çok klişe ve beylik bir laf olacak ama yine de yazıyorum:
insan sağlığı bu kadar ucuz olamaz.
ilacın reklamı yapılmasın, etken madde içeren ürünler "gıda takviyesi" başlığı altında insanlara yutturulmaya çalışılmasın.
"hiçbir yan etkisi yok, tamamen bitkisel" yalanına inananın zekasından şüphe ederim.