HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

KURU GÖZ FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme


Join the forum, it's quick and easy

HERKONU FORUM SİTESİ

Herkonu Forum Sitesi'ne Hosgeldiniz.

KURU GÖZ FLAPPINGBUTT

Ailemize katilmak ister misiniz ? glsme

HERKONU FORUM SİTESİ

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HERKONU

Similar topics


      KURU GÖZ

      avatar
      *nemo*
      Misafir


      KURU GÖZ Empty KURU GÖZ

      Mesaj tarafından *nemo* Cuma 01 Şub. 2008, 4:58 am

      KURU GÖZ

      Bu şikayetler size tanıdık geliyor mu?
      • Uzun süre bilgisayar başında oturduktan sonra gözlerde yorgunluk hissi, batma, kızarma
      • Sık sık batan ve kaşınan gözler.
      • Kuruluk hissi; adeta göz kapaklarının altında kum tanecikleri varmış gibi.
      • Sabahları göz kapakları yapışmış.
      • Gözlerde göz yaşarması ve akması mevcut.
      Eğer bu şikayetleriniz varsa mutlaka göz doktoruna görünmeniz gerekir.
      Bu şikayetler kuru göz olarak da adlandırılan ve keratoksiyonktivitis sicca denilen rahatsızlığa işeret eder. Kuru göz en sık görülen göz rahatsızlığıdır.
      Kuru göz, karmaşık bir göz dış tabakası ile göz yaşı film tabakası boşluğudur. Her göz kırpmasında (ki bu her 5-10 saniyede bir istemsiz olur) göz yaşı gözün tüm yüzeyine eşit olarak dağılır.


      Gözyaşı Tabakasının Önemli İşlevleri Vardır:
      • Dış dünya ile döz arasında bir bariyerdir.
      • Optik işlevi vardır. Adeta bir gözlük camı gibi görev yapar.
      • Göz kapaklarının göz üzerinde kaymasını sağlar.
      • Gözün kurumasını önler.
      • Mikropları öldürücü özelliği sayesinde enfeksiyonlardan korur.
      • Yabancı cisimlerin göre direkt olarak yapışmasını önler.
      • Korneayı besleyci rolü vardır. Hayati önem taşıyan oksijeni korneaya iletir.


      Gözyaşı tabakasının, görmenin net olmasındaki rolü büyüktür.


      Gözyaşı Tabakasının İçeriği:
      • Dıştaki yağlı tabaka: gözyaşının buharlaşmasını önler ve göz yaşını göz üstümde tutar.
      • Ortadaki su tabakası: gözü temizler ve enfeksiyonlardan korumadaki rolü büyüktür. Gözün kurumasını önler.
      • İçteki yapışkan müsin tabakası: korneanin yüzey bozukluklarını örterek düzeltir ve tam gözyaşı tabakası için taban görevi görür.


      Kuru gözün oluşabilmesi için ya gözyaşının azalması veya içeriğinin bozulması gerekir. Gözün yüzeyinin bozuklukları da ayrıca kuru göze neden olur.
      Tüm bunların sonucunda göz yüzeyi eşit olarak örtülmez ve gerekli maddelerin korneaya ve konjektivaya geçişi bozulur. Görmenin dahi bozulduğu durumlar ortaya çıkar.
      Böylece azalmış oksijen geçişini dengelemek için göz yüzeyindeki damarlar devreye girer ve damarlarda genişlemeler olur. Tüm bunların sonucunda göz kızarır.
      Bu süreç doğru zamanda, doğru tedavi edilmediğinde kronik enflamasyon durumu gözü ve görmeyi tehdit eder hale gelir.


      Tüm bu belirtiler size tanıdık geliyor ise ne yapmanız lazım?
      Mutlaka göz doktorunuza başvurun. Önce kapsamlı bir genel göz muayenesi ve ardından gerekirse bir takım testlerle gözünüzü göz doktorunuz ayrıntılı olarak kuru göz açısından değerlendirecektir. Özellikle Schirimer testi bu noktada çok önemlidir. Bu tesstte göz yaşının miktarı hakkında bilgi ediniriz.


      Kuru göz nasıl tedavi edilir?
      Tedavi nedene yöneliktir. Bu nedenle ki ayrıntılı göz muayenesi çok önemlidir.
      Tedavide en sık kullanılan yöntemlerden birisi suni göz yaşı damlalarıdır. Bu damlalarla eksik olan göz yaşı yerine konmaya çalışılır. Suni göz yaşı damla formunda veya jel formunda olabilir. Bunların bazılarında koruyucu madde bulunmaz (koruyucu maddeler tüm göz damlalarının uzun süre dayanabilmesi için konur). Bu koruyucu madde içermeyenler tek kullanımlık tüpler içindedir.
      Bu damla tedavileri dışında puuctum plang (gözyaşı kanal tıkaçları) ve cerrahi girişimler gibi daha özel tedavi seçenekleri bulunmaktadır.


      Suni gözyaşı kullanımında dikkat edilecek noktalar!!
      Bu konuda en önemli nokta damlaların doktorunuzun size tarif ettiği biçimde kullanılmasıdır.
      Kuru göz süreklilik arzeden bir hastalıktır. Özellikle koruyucu madde içermeyen damlalar uzun yıllar herhangi bir etki oluşmadan kullanılabilir. Bu nedenle göz doktorunuz tarafından belli aralıklarla kontrol edilmeniz gerekir.


      Daha başka neler yapabilirsiniz?
      • Temiz havalı ortamlarda bulunun.
      • Yaşadığınız ve çalıştığınız yerde yeterli hava nemini sağlayın.
      • Hava üfleyen klimalardan uzak durun.
      • Dış mekanlarda koruyucu gözlük kullanın.
      • Bilgisayar başında mümkün olduğunca sık ara verin ve gözlerinizi kırpmayı unutmayın.
      • Yeterli miktarda su alın.
      • Kontakt lens kullanıcıları! Özel olarak kuru gözler için üretilmiş kontakt lenleri kullanın.
      • Göz makyajının akşamdan iyi temizlenmesi önemlidir.
      • Gözü beyazlatan damlalardan özellikle uzak durun.
      • Göz doktorunuza düzenli kontrole gidin.


      VİRAL KONJONKTİVİT

      Klinik Bulgular
      Viral konjonktivit genelde adenovirüslerden kaynaklanan bir enfeksiyondur. Klinik bulguların ciddiyeti değişkendir ancak çoğu zaman bulgular hafif olup yanma veya kaşınma, konjonktival enjensiyon, kapak ödemi, kemozis ve seröz yaşarma içerir. Enfeksiyon genelde tek gözde başlar ancak otoinokülasyondan dolayı iki gözü de etkileyebilir. Palpebral konjonktivada hiperemi ve foliküller görülebilir. Bunlar gri veya beyaz lobüler elevasyon görünümünde olan hiper plastik lemfoid dokulardır. Palpebral konjonktiva da aynı zamanda papilla da görülebilir. Papilla çoğu akut enflamatuar hastalıklarda görülür ve hiperplastik konjonktiva epitelinden kaynaklanan birçok dağılmış çukur ve çıkıntı oluşur. Papilla konjonktivaya kadife tarzı bir görüntü verir. Preoriküler adenopati mevcut olabilir. Ağır vakalar fokal veya yaygın sübkonjonktival hemorajiler veya psödomembranlar gösterebilir. Punktatnt keratit ilk semotomlardan birkaç gün sonra ortaya çıkıp, birkaç hafta sonra sübepitelial infiltrasyona yol açar. Görsel keskinlik ve pupiller aktivite normal seviyededir.
      Farengokonjonktival ateşin sebebi genellikle 3 tip adenovirüstür. Bu, çok bulaşıcı olup, ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu ve preoriküler adenopati görülürse göz önünde tutulmalıdır. Genelde aileleri, okulları veya askeri kamplarda epidemi şeklinde gençlerde veya kurumlardaki kişilerde görülür.
      Epidemik keratokonjonktivit ayrıca işlenmiştir.


      Ayırıcı Tanı
      Benzeri semptomlar allerjik ve bakteriyel konjonktivit ve kızarıklığa sebep olabilen sklerit, glokom ve iritisis gibi hastalıklarda da olabilir. Diyagnozu daha nadir olan preseptal sellülit ve dakriyoadenitte de görülebilir.


      Acil Tedavi
      Çoğu vakalar hafif ve kişiye sınırlıdır. Soğuk kompresler iyi gelebilir. Özenli hijyen yayılmayı önler. Viral konjonktivitin belirtileri her zaman bakteriel konjonktivitten farklı olmadığı için antibakteriel göz damlaları genelde verilir. Semptomlar birkaç haft aboyunca sürebilir; semptomlarda 4 ile 7 gün içinde azalma görülmüyorsa bir kontrol önerilir.


      Klinik Bilgiler – Özet
      1. Akut konjonktivitin en yaygın nedeni adenovirüslerdir. Ancak viral konjonktivit teşhisini vermeden önce daha ciddi göz kanlanma sebeplerini yok saymak için detaylı göz muayenesi gerekebilir.
      2. Adenovirüs çoğu zaman foliküler konjonktivit yapar aynı zamanda papilla palpebral konjonktivada görülebilir.
      3. Ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu ve kkonjonktivitte farengokonjonktival ateş ateş tanısı düşünülmektedir.


      BAKTERİEL KONJONKTİVİT

      Klinik Bulgular
      Bakteriel konjonktivit konjonktival enjeksiyon ve mükopürülan sekresyonlu bir akut başlangıç ile tanımlanır. Staphylococcus aureus en fazla görülen bakteridir. Streptococcus pneumoniae ve Haemophilus influenzae en çok çocuklarda görülür. İltihaplı drenaj genellikle uyanışta göz kaoaklarının yapışmasına neden olur. Kapak ödemi ve kızarıklık, kemozis ve süperfisiyel punktat keratit mevcut olabilir.
      En ciddi olan akut ilhihaplı klonjonktivit Neisseria gonorrhoeae’ye bağlı olanıdır. Enfeksiyon, her yaştaki çocuklarda, hatta yeni doğanlarda bile görülebilir. Klinik semptomlar başlangıçta hiperakut olup belirgin, kalın, bol ve pürülan akıntıdır. Diğer bulgular belirgin bir şekilde göz kapağının şişmesi, duyarlılık, belirgin konjonktival hiperemi, ağrı, kemozis ve preoriküler adenopatiyi içerir. Durum ilerleyip korneayı etkileyebilir. Çünkü Neisseria türleri entakt bir korneal epiteliumunu tahrip edebilecek kapasitededirler. Korneal bulgular ve periferal ülseratif keratiti içerir ki bu çabukça ilerleyip perforasyona çok açabilir.
      Neonatal konjonktivit ayrıca değerlendirilmelidir.


      Ayırıcı Tanı
      Konjonktivitin diğer etiolojileri iritisis, glokom, sklerit ve yabancı cisim kırmızı bir göze sebep olabilir.


      Acil Tedavi
      Tedavi, sıcak, nemli kompresli lokal hijyen, sık el yıkaması ve geniş spektrumlu antibiyotik damlaları içerir. 7 ile 10 gün boyunca her 3 saatte bir damla genelde çabuk iyileşmeye yol açar. Bu tedaviye cevap yoksa, kültürler ve oftalmolojik konsültasyon önerilir.
      Gonococcal konjonktivitin tedavisi hem sistemik hem de topikaldir. Kornea tutulumu olan hastalar, ilave olarak intrevenöz ceftriaxone almalıdırlar. Cinsel eşler bilgilendirilmeli ve muayene edilmelidir.


      Klinik Bilgiler – Özet
      • Herhangi bir antibiyotikle, özellikle Neosporin veya sulfonamidle, yapılan topikal tedavide kötüleşen semptomlar genelde bir alerjik reaksiyonu gösterir.
      • Cinsel açıdan aktif olan yetişkinlerde belirgin, kalın ve bol pürülan akıntı görülürse, N.Gonorrohoace’ye bağlı olan konjonktivit göz önünde tutulmalıdır.
      • Neisseria türleri entakt bir korneal epiteline invaze olabilecek kapasitededirler.
      • Erken veya hafif bakteriel konjonktivit durumlarınınsemptomları hafif konjonktival enjeksiyonla sınırlı kalabilir. Pürülan sekresyon aynı zamanda muayenede de görülmeyebilir. Bunun içndir ki çoğu konjonktivit vakalarında ampirik antibiyotik tedavi uygulanır.


      ALLERJİK KONJONKTİVİT

      Klinik Bulgular
      Allerjik konjonktivik tekrarlayıcı bir durum olup, havadaki allerjenlerin konjonktivada oluşturduğu hipersensitif reaksiyonundan kaynaklanır. Potansiyel allerjenler polen, hayvan tüyü, toz ve küfü içerir. En büyük semptom kaşınmadır. Allerjik konjonktivit genelde geçici ve kişiye sınırlıdır; konjonktivit polenlerden kaynaklanıyorsa mevsimliktir. Eğer allerjen faktör hayvan tüyü, küf ve toz ise bazen tek bir allerji krizi yapabilir. Hastanın veya ailesinin geçmişinde atopi, egzama, astım ve allerjik rinit geçmişi olabilir. Olüler allerjiler genellikle erkeklerde görülüp genlede kişinin çocukluğu veya yirmili yaşlarında ortaya çıkar.
      Kaşınma semptomunun yanı sıra yandaş klinik bulgular konjonktival enjeksiyon ve ödem, yanma, sekresyon ve kemozisi içerir. Kemozis göze çarpacak bir derecede olup, göz kapaklarının arkasında şişeblir. Ufak veya orta büyüklükte papilla palpebral konjonktivada ufak çıkıntılar şeklini alarak dokuya kadife gibi bir görünüm verir. Ödemden kaynaklanan palpebral konjonktiva solgunluğu görülebilir. Göz kapakları kırmızı ve şişik olabilir.


      Ayırıcı Tanı
      Kırmızı gözün diğer etiyolojileri göz önünde tutulmalıdır.


      Acil Tedavi
      Allerjik durumun ciddiyeti allerjene maruz kalma süresi ve derecesiyle orantılıdır. Böylelikle ilk tedavi, allerjeni tespit edip, yok etmeye yöneliktir. Hayvan tüyünden uzak kalma, uygun filtreli klimalar kullanma, dışarıda az zaman geçirme veya dışarda iken gözlük kullanma durumu iyileştirir.


      Klinik Bilgiler – Özet
      1. Oküler allrjinin en büyük semptomu kaşıntıdır.
      2. Allerjik konjonktivit tedavisindeki ilk adım, mümlkünse etkili allerjenin çıkarılmasıdır.
      3. Vasacon – A ve olopatadin, allejik konjonktiviti tedavi etmek için etkilidir.


      DİABETİK RETİNOPATİ
      Diabetes mellitus’un erken oküler belirtilerine beckgraund diabetic retinopaty denir. Fundus bulguları mum alevi ya da kıymık tarzı kanamalr, noktasal ve leke tarzı kanamalar, sert eksüdalar, retina ödemi ve mikroanevrizmalar içerir. Bu bulgular makülada görülüyorsa, hastanın görme keskinliğinde azalma veya yok olma tehlikesini azaltnmak için lazer tedavisi gerekir. Preproliferatif diyabetik retinopati, papillada neovaskülarizasyon veya başka bir alanda neovaskülarizasyon ile gösterilebilir. Vitreus hemorajisi, traksiyonal retina dekolmanı ve şiddetli glokoma sekellrinden kaynaklanan ciddi görme kaybı riski olduğu için lazer tedavisi gerekir.


      Ayırıcı Tanı
      Kollajen vasküler hastalıklar, orak hücreli anemi, hipertansiyon, hipotansiyon, anemi, lösemi, enflamatuar ve infeksiyöz durumlar gibi çoğu vasküler ve hemopoetik hastalıklar diabetik retinopatinin tüm veya bazı belirtilerini içerebilirler.


      Acil Bölümde Tedavi ve Düzen
      Lazer veya cerrahi tedavi için rutin oftalmolojist konsültasyonu uygulanır.


      Klinik Bilgiler – Özet
      1. Periyodik oftalmolojik kontroller önerilir.
      2. Tipik olarak mikroanevrizmalar diabetin başlangıcından 10 yıl sonra ortaya çıkarlar. Ancak jüvenil diabetli hastalarda daha erken çıkabilir.
      3. Sadece kan şekerlerinin kontrolüyle vaskülopatinin gelişmesi önlenemez.
      4. Bulanık görüş aynı zamanda serum glikozunun akut artışı ile de gerçekleşir ki bu durum, merceğin şişmesine ve retinopati yokluğunda bile oluşan refraktif değişimine yol açar.


      GLOKOM

      Klinik Bulgular
      Dar veya kapalı açılı glokom, aköz hümör çıkışının fiziksel engelinden kaynaklanır. Belirtiler; ışıkların çevresinde oluşan renkli haleler, görme bulanıklığı, ağrı, mide bulantısı ve kusmanın eşlik ettiği bulgular. İntraoküler basınç oldukça yüksektir. Perilimbal damarlarda genişleme, göz bebeği yarı büyümüş ve ışığa az tepkili, kornea bulanık ve ödemli olabilir.
      Glokom hastalarının üçte ikisinde geniş açılı glokom vardır. Geniş açılı glokomda gözden çıkan sıvının azalmasının sebebi trabeküler dokudaki anormalliktir. Çoğu zaman asemptomatiktirler. Ailelerin geçmişinde glokom olabilir. Funduskopide optik sinir fizyolojik çukurunda asimetrik çökme gösterebilir. Optik sinir çentikleşmesi, sinir liflerinde lokal incelme veya papillada küçük kanamalar izlenebilir. Papillada çöküntü özellikle dikey olarak büyütüp, ilerleyici bir şekilde zarar verir. Sinir lifi kaybı genellikle kavisli olan görme alanı anormallikleriyle kendini gösterir. İntraoküler basınç her zaman olmasa da çoğu zaman 21 mmHg’dan yüksektir.


      Ayırıcı Tanı
      Akut Glokom
      Ağrılı görme kaybı, oftalmik olmayan kaynaktan gelen ağrı.
      Kronik Glokom
      Normal olan papilla farklılıkları, papillada drusen veya nöropati gibi durumlar.


      Acil Bölümde Tedavi ve Düzen


      Akut Dar Açılı Glokom
      Acil oftalmolojik konsültasyon ve intraoküler basıncının azaltılması için ilaç tedavisi. Beta-blokar damlaları, karbonik anhidraz inhibitörü, kolinerjik damlalar, hiperosmotik ajanlar ve alfa – adrenerjikagonistler, lazer veya iridotomi ameliyatından önce kullanılabilir.


      Klinik Bilgiler – Özet
      1. Yüksek düzeyde şüphe ile yaklaşılmalıdır çünkü mide bulantısı, kusma ve baş ağrısı gibi şikayetler teşhisi örtbas edebilir.
      2. Geniş açılı glokom genellikle küçük ölçülerle ilerleyen görme alanı ksybındsn başka vbir belirti içermez.
      3. Akaonjenital glokom nedir. Ancak tanı gerekirse, bebek ve çocuklarda korneal desemet yırtıkları, fotofobi, buftalmi ve ödemli kornea gibi kötü prognoz bulguları ortaya çıkar.
      4. Asimetrik papilla çökmesi, genişlemiş, çökelmeler ve yükselmiş intraoküler basınç geniş açılı glokom şikayetleridir.


      Kaynak:

        Similar topics

        -

        Forum Saati Cuma 29 Mart 2024, 1:05 am