Dışkaya köyü, Gürsu'ya 16 kilometre uzaklıkta. Katırlı dağlarının tepesinde, küçük ve şirin bir yerleşim yeri. Çok göç vermiş. Köyde çoğunlukla yaşlılar kalmış. Okul da kapalı. Öğrenciler taşımalı eğitime gidiyor.
Dışkayada uzun yıllar muhtarlık yapmış Halil Kertik ve köyden Erol Demircanın anlattıkları sayesinde oldukça değişik ve önemli bilgiler elde ettik..
Köyün tarihiyle ilgili ipucu veren ferman ve yazılı kaya...
Her metrekaresi tarihi eserlerle dolu. Adeta tarih fışkırıyor yerden. Köyün bulunduğu bölge, eski bir Roma ve Bizans yerleşim yerinin üzerinde kurulu. Çevresindeki tepeler üzerinde, Roma ve Bizans döneminden kalma kaleler var. Kuzeydeki Pelitpınar ve Cevizlik kalelerinin temelleri hala duruyor. Bu temellerin kalınlığı yer yer iki metreyi buluyor. Öyle anlaşılıyor ki, zamanının çok muhkem kaleleriymiş.
Tarihi çeşme...
O dönemlerde buradan Gemlik iskelesine uzanan bir yol geçiyormuş. Bu kalelerde yaşayanlar yol güvenliğini sağlıyorlarmış. Osmanlılar zamanında da bu yol, kervan yolu olarak kullanılmış. Bu yolun kenarında Arap Hanı denilen bir konaklama yeri ile bir de hamam yer almaktaydı. Hanın yanından geçen Değirmenderesi üzerinde iki değirmen bulunuyordu. Değirmenin yanında kayanın yontulmasıyla açıldığı sanılan büyük bir mağara göze çarpıyor. Köy çevresindeki kalker yapılı tepelerde, geçmişte barınak olarak kullanıldığı sanılan pek çok mağara var. Köy arazisi üzerinde Harmanlar mevkiinde kilise kalıntısı bulunuyor. Bazı antik dönem taşları üzerinde kabartma resimler ve yazılar dikkat çekiyor. Arkeologlar için incelemeye değer kalıntılar olabilir..
Dışkayada bir tarih yatıyor...
Yatıyor değil, adeta uyuyor!
Kazılarda kimbilir ne değerli eserler çıkar ortaya.
Eskiceköy ve Güriçi mevkilerinde, tarihi tam bilinmeyen taş mezarlar var. Hotanlar, Elekçi Konağı, Kirazdere ve Kozluca mevkilerinde de Osmanlı döneminden kalma tarihi gömütler mevcut. Kozluca denilen yerde eski bir yel değirmeni yeri de bulunuyor.
Köye ilk yerleşen Türkler, Domaniç taraflarından gelen Karakeçili Yörükleri.
Kara Fatma adlı bir kadın köyün kurucusu olarak biliniyor. Buraya yerleşen 7 obanın reisi olarak tanınıyor. Söylenceye göre, Kara Fatma’nın ikiz çocuklarından biri çobanlığa, diğeri güreşmeye özenir. Güreşte başpehlivanı tuş eden Mehmet Ali ve annesini huzura çağıran zamanın padişahı, Kirazderesi mevkiini kendilerine hediye olarak verir. Obaları bu mevkiye yerleşir. Akrabalarının bir kısmı İğdir köyüne, bir kısmı da Balıkesir taraflarına gider.
Köy çevresinde Al Dede, Pelitpınar, Kapırcık, Pilav, Yemişen, Kırkkızlar ve Kozluca denilen yerlerde Osmanlı’dan kalma yatır gömütleri bulunuyor. Her yıl haziran ayında pilav günü düzenleniyor.
Antik çağ, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemleri açısından çok zengin bir potansiyeli bağrında taşıyan Dışkaya ile yakından ilgilenmek gerek…
Kaderine terk edilmemeli böylesine önemli bir yer.
Doğal güzelliği bozulmamış yerlere sahip çıkıp korumak, herkesin boynunun borcu olmalı.